Lie Low: Karanlık dolabın gizemi
Travmalar!
Ya da Türkçesi ile ‘duygusal yara’lar.
Her birimiz, yaşam içinde beklenmedik onlarca durumla karşı karşıya kalırız. Bu durumlarla baş edebilme gücümüze göre de kırılganlık ya da dayanıklılık gibi özelliklerimiz şekil alır. Fiziksel veya ruhsal olsun ya da olmasın, en çok da acının şiddeti bu noktada başat etken.
Ruhsal enerji döngüsünü bozucu her ayrıntı, bireyin kalıcı hafızasında derin izler oluşturuyor. Bilinçaltında gelişen sıkışmışlık hissi, gündelik yaşam düzenine ayak uydurma noktasında bireyi oyun dışında bırakıyor. Toplumsal düzen içerisine oyun dışı kalan birey; yalnızlık, güvensizlik ve çaresizlik kavramları arasında özgüven yitimine uğruyor.
Psikiyatr ve psikologlar da bu noktada önemli bir geri dönüş noktası. Psikanaliz biliminin kurucusu Sigmund Freud ile başlayan bilimsel yaklaşımlar artık yüzyıllık bir birikime ve donanıma sahip. Tetkikler, teknikler ve yöntemlerde elde edilen çeşitlilik, geldiğimiz noktada bireyin zihinsel süreçlerine daha fazla olumlu katkı sağlıyor.
Psikoloji ve psikiyatri biliminin ilgi alanına giren her vaka çoğu zaman oldukça ilgi çekicidir. Edebi yapıtlar başta olmak üzere sanatın bütün dalları da sanatsal üretimlerinde insana ve çoğunlukla insana dair acılara odaklanan bir anlayışla karşımıza çıkıyor. Son zamanlarda sıklıkla karşılaştığımız, vaka dosyalarından senaryolaştırılarak hazırlanan dizi ya da filmlerin izlenme oranı bu önermeyi doğrular nitelikte.
İrlandalı oyun yazarı ve yönetmen Ciara Elizabeth Smyth, tam da bu noktada, insanın iç acısına odaklanan bir metinle karşımıza çıktı. 38 yaşındaki (16 Temmuz 1987) genç yazar, ‘Lie Low’ adını verdiği tiyatro metni ile psikoloji raporlarında yer alması olası........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Daniel Orenstein
John Nosta
Grant Arthur Gochin