Yeni Osmanlıcı Türk – Kürt -Arap Emirliği
Ulus-devlet yapısından, Türk, Kürt ve Arap unsurları içeren bir Ortadoğu Osmanlı Devleti ya da Emirliği modeline geçiş, AKP-MHP-DEM üçlü yönetimiyle başladı. Bu süreci fiilen yürüten isimler olan Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan, modern bir “triumvira”yı temsil ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılcahamam konuşmasında; "...biz üçlü olarak bu yolu yürümeye karar verdik derdimiz var, dertliyiz…"; diyerek fiili üçlü yönetim dönemini başlattı.
Daha önce de söylemiştim: bu yeni dönem, “triumvirlik” adı altında antik Roma’da ortaya çıkmış, iki kez uygulanmış ve ikisi de iç savaşla sonuçlanmış olan yönetimleri akla getiriyor. Tarihteki ilk “triumvirlik”, M.Ö. 60 yılında Jül Sezar, Pompeius Magnus ve Marcus Licinius Crassus arasında bir siyasi ittifak olarak kurulmuştur. Bu üçlü, Roma Cumhuriyeti'nin geleneksel siyasi yapısını “bypass” ederek kendi çıkarlarını korumak ve güçlerini artırmak amacıyla bir araya gelmişti. Sezar, halk desteğine, Pompeius askeri güce, Crassus ise ekonomik zenginliğe sahipti. Birinci triumvira Pompeius’un ölümü sonrası iç savaşa evrilmiş nihayetinde Sezar’ın diktatörlüğü ile sonuçlanmıştır.
Medya'da Lübnanlaşma diye yer aldı ama burada kısaca modern “triumvira” yönetimlerinin örneklerine değinelim. Bunlar şimdilik şunlardır: Lübnan triumvirası, Maruni Hristiyan Cumhurbaşkanı, Sünni Müslüman Başbakan, Şii Müslüman Meclis Başkanı şeklindedir. Bosna-Hersek Üçlü Başkanlık Konseyi her birinin sekiz ay dönüşümlü başkanlık yaptığı bir Müslüman Boşnak, bir Ortodoks Sırp, bir Katolik Hırvat’tan oluşmaktadır. Irak etnik ve mezhepsel güç paylaşımını Kürt cumhurbaşkanı, Şii Arap başbakan, Sünni Arap........
© Yeniçağ
