menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

KAYIP SEKTÖR: TARIM

77 28
30.07.2025

Gelişmiş ülkelerde, tarım sektörünün GSYH hasıla içindeki payı düşüktür. Bunun nedeni bilgi ve teknolojinin tarıma göre daha fazla kullanıldığı diğer sektörlerin zaman içinde daha yüksek katma değer yaratmasıdır. Türkiye’de tarım sektöründe hızlı gerileme; gelişmişliğin bir sonucu değil, 2001 IMF programı ve bu programa paralel olarak hükümetin tarımı dışlayıcı politikalarıdır.

Türkiye’de ekonomik krizlerin maliyeti her zaman, işçi, memur ve çiftçiye çıkmıştır. Kemer sıkanlar da bunlar olmuştur. Çünkü işçi destekleri ve ücret zamları siyasi kararlarla oluşuyor.

2001 krizinde de bu çizgi değişmedi; güçlü ekonomiye geçiş programında maaş ve ücretlerin hedef enflasyona göre düzeltileceği, tarımsal desteklerin yarı yarıya azaltılacağı söylendi. Programda; “Tarımsal destekleme fiyatları öngörülen enflasyonu aşmayacak şekilde artırılacak ve kuruluşların finansman imkânları dikkate alınarak miktar kısıtlamasına gidilecektir.” deniliyordu.

AKP iktidarı 2006 yılında tarım kanununu çıkararak bunu değiştirdi. Tarım Kanunu Madde 21, “Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz.”Şeklindeydi. AKP iktidarı bu kanunla 2007 seçimleri için çiftçiye selam gönderdi. Ama bugüne kadar IMF çizgisi değişmedi ve maalesef kendi çıkardığı kanuna da uymadı.

Seçim yılı olan 2007’de tarımsal desteklerin milli gelire oranı %1’in altında kaldı, yüzde 0,67 oldu. Üstelik bu pay bugüne kadar giderek azaldı. 2009 ve sonrasında yüzde 0,60’ın altında kaldı. 2020 yılında yüzde %0,44 oldu. Sonraki yıllar daha da düştü.

Tarımdan şehirlere gelen nüfusta, sanayisizleşme nedeni ile ve........

© Yeniçağ