29 Mayıs... Kimde yürek yarası?
Bugün 29 Mayıs. Size neyi hatırlatıyor? İstanbul’un fethini değil mi?
Yıl 1453. Sultan II. Mehmed karadan gemileri Haliç’e indirdi, İstanbul’u aldı. Basit anlatılıyor ama öyle kolay olmadı. Uzun bir hazırlık gerekti. Macar Urban’dan teknik destek alındı. Urban, “şahi” topu döken dönemin ustası/mühendisi. O, daha önce Bizanslılara da teknik destek vermişti. Adam profesyonel. Dost düşman ayırmamış, kim teknik destek için para veriyorsa koşuyor. Tabiî karşılamak lâzım!
Türklerle Bizanslıların öyle “düşmanlık” güttüklerine bakmayın. Türkler Bizanslıları gerilete gerilete Anadolu’nun derinliklerine Ege kıyılarına ulaştılar, Trakya’ya geçtiler. Bizanslılarla iç içe yaşadılar. Hayatları gitgide ortaklaştı. Bizanslılar kiliselere koşarlarken bizimkiler camiye uğruyorlardı. Fark bu kadar. Hatta, Türkler Hristiyanlaştılar da. Gagavuzlar, Salçuklulardan kalma öz be öz Türk’türler. Ortodoks olmakla beraber, Türkçelerini bugüne getirmişlerdir. Moldova’da, Gagavuzya Özerk Bölgesi bile var. Anadolu Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus (1236-1276) iç çekişme yüzünden efradıyla birlikte Bizanslılara sığındı. Gagavuzların oluşu öyle.
Osmanlı padişahlarının damarlarında Bizanslıların kanı olduğunu da bilelim.
Bir padişahın oğlu herhâlde sıradan birinin kızıyla evlenecek değildi. Bir karalın, bir prensin, bir beyin kızı olmalıydı. Bu vaziyet hem mevki için hem stratejik ortaklık için gerekli dünürlüktü. Barışın da bir yolu hısımlıktı.
Bir örnek:
Theodora Bizans prensesi. Bizans İmparator VI. İoannis ile Cermen asıllı Kraliçe........
© Yeniçağ
