Reklamlar bitti film yeni başlıyor...
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, "Terörsüz Türkiye süreci bir pazarlığın, bir al-ver sürecinin neticesi değildir." dese de, terör örgütü adına güya silah bırakma şovu sonrası konuşan KCK Eşbaşkanı Bese Hozat açıkça, "Artık top karşı tarafın sahasındadır. Atılması gereken adımları bekliyoruz." dedi.
Terörsüz Türkiye adı verilen süreç kapalı kapılar ardında gizli saklı yürütüldüğü için kimin ne alıp verdiğini kamuoyu hâlâ bilmiyor. Ama gizlenenler araştırıldığında, gerçekler bir bir ortaya çıkıyor. O gerçeklerden en önemlisi şu ki, teröristbaşı Öcalan, yayınlanan güya silah bırakmaya dair video mesajını; "Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım." sözleriyle bitirmişti.
Peki, PKK’nın güya kendisini feshettiği, 12. kongresinde aldığı o kararlar neydi?
Anımsayalım, bebek katilinin sözünü ettiği kongre kararlarını, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı şu cümlelerle duyurmuştu:
"Demokratik toplum sürecinin geliştireni olan Önder Apo’nun esareti son bulmalıdır. Çünkü Önder Apo özgür olursa, ancak bu süreç gelişebilir ve amacına ulaşabilir. Aksi durumda, mevcut koşulları sürdürerek daha fazla ilerlemek mümkün değildir. İkinci olarak da demokratik siyaset ve bütüncül hukuk için gerekenler yapılmalıdır."
Okuyan herkesin anladığı gibi, PKK’nın silah bırakma şartının ilki "Öcalan’ın özgürlüğü", ikinci şartı ise "demokratik siyaset ve bütüncül hukuk için gerekenler"dir!
Süreçte, PKK sürdürdüğü pazarlıklarda varılan mutabakatlara, alınan kararlara rağmen her keresinde korsan........
© Yeniçağ
