Colani ve ‘ılımlı muhalif’ sorunu
HTŞ’nin meşrulaştırılması çabaları son haftalarda yeniden hız kazandı. Batılı istihbarat birimlerinin HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani ile dolaylı temaslar kurduğu, örgütün imajını “yeniden markalaştırma” önerileri sunduğu iddiaları bölgede dilden dile dolaşıyor. Colani’nin Batı medyasına verdiği röportajlar, bu planın bir parçası gibi duruyor. HTŞ, El Nusra Cephesi kökenli bir örgüt olmasına rağmen, artık kendisini “Suriye’nin yerel yönetimini üstlenecek sivil bir yapı” olarak tanıtmaya başladı. İdlib’deki denetim alanlarında güvenlik, belediye ve adalet işlerini yürüttüğünü söyleyerek bir tür “devletçik” denemesi yapıyor. Bu da uluslararası arenada yavaş yavaş “ılımlı muhalif” imajını yerleştirmeye dönük bir hamleye dönüşmüş durumda.
Ancak bu “ılımlı” söylemin ardında ne İslam ne de halk nezdinde bir meşruiyet var. Çünkü HTŞ’nin dayandığı temel, DAİŞ’in yıkımını sürdürmekten başka bir şey değil. Aynı zihniyet, aynı kadın düşmanlığı, aynı vahşetle varlığını sürdürüyor. (Kendisini boy aynasında tartmamış bu vizyon fukarası güruh, Kürtler gibi İskender’e boyun eğmemiş, özgürlüğünü tüm değerlerin üstünde tutan bir halkı yöneteceğini iddia eder…) HTŞ’nin “valilikleri ben atayacağım” açıklamaları, halkın iradesine ipotek koymaktan başka bir anlam taşımıyor. Bu noktada, Şam’da yeni bir Türkiye Cumhuriyeti 1924 Anayasası kurmak isteyenlerin, halkın yeni bilinciyle karşı karşıya kalacağı açıktır. Bugünün halkı 1924’ün halkı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d