menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye, Rojava ve Türkiye’nin tutumu

16 0
20.08.2025

Suriye hayli karanlık ve hayli yıkıcı bir çıkmaz içinde. Suriye’nin çıkmazı esas itibariyle Türkiye’nin tekçi, şeriatçı, mezhepçi, çetevari bir yapıyı egemen kılma ve Suriye’yi etnik, toplumsal, inançsal dinamiklerin varlığına, çoğulcu yapısına aykırı biçimde dizayn etme ısrarından kaynaklı bir çıkmaz.

Uluslararası alanın Suriye’ye yönelik ambargoyu kaldırma ve diplomatik ilişki geliştirme politikalarını ve bu yönde sunulan imkanları; Türkiye, HTŞ yönetimi ve şeriatçı güçler tarafından farklı etnik ve inançsal dinamikleri baskı altına alma, taleplerini yok sayma yönünde bir uygulamaya dönüştürdüler. Alevi ve Dürzi toplumlarının maruz kaldıkları saldırı ve katliamlar söz konusu tutumla yakından alakalı.

Uluslararası toplumun en büyük kusuru, en büyük ayıbı hiçbir tedbir almadan Suriye’yi, Suriye toplumunu selefi Cihatçıların, HTŞ’nin, DAİŞ’in, SMO’nun ve bunların destekçisi devletlerin ve güç odaklarının insafsızlığına maruz bırakmasıdır. Bu ise Suriye’yi eskisinden daha karanlık, daha yıkıcı bir duruma sürükledi.

Türkiye’nin Rojava’ya yönelik tehditleri devam ediyor

13 Ağustos’ta Türk Dış ilişkiler Bakanı Hakan Fidan Suriye Dış İlişkiler Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Türkiye’de yaptığı görüşmeden sonra düzenledikleri basın toplantısında Hakan Fidan yoğun biçimde Rojava’ya yönelik tehditlerde bulundu.

Fidan basın toplantısında “Biz enayi değiliz” vurgusunda bulundu. Anlaşılan odur ki Fidan enayi olmamanın ölçüsünü Kürt karşıtlığı ve Rojava karşıtlığı üzerinde kuruyor.........

© Yeni Yaşam