Güvenlik ve hukuk herkese
Hukuk ve güvenlik meselesi, insanlık durumunun ilk zamanlarından bu yana yaşanan toplumsal ve siyasal meselelerdir. Güvenliğin bilinen en sade anlamı toplum yaşamında, yaşamın aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumudur. Hukuk ise etimolojik olarak Arapça’da “hak” kökünden gelir ve kelimenin çoğulu (haklar) şeklinde kullanılır. Hukuk, bir toplumda güvenliği tahkim edici temel yapıdır. Hukukun güçlü olduğu toplumlarda güvenlik zafiyeti kolay kolay yaşanmaz. Ancak hukuk, bir elitin, etnisitenin, inanç grubunun, sınıfın diğerleri üzerinde salladığı sopaya dönüştüğünde o toplumlar dünyanın en güvensiz toplumları olur.
Kürtler diğer ezilen ve yok sayılan tüm yerli halklar gibi uzun süreden beri modernitenin hukuk ve güvenlik krizleriyle baş etmeye çalışıyor. Kürtlerin güvenlik ve hukuk talepleri sert gücün araçlarıyla bastırılmaya çalışıldı. Kürt otonom yönetimlerinden, din temelli liderliklere; modern sol örgütlerden, legal siyasi yapılara kadar, müzakereci ve barışçıl tutuma rağmen, kırıma tabi tutuldu. Kürt halkı bu cehenneme karşı direnerek, büyük bedeller ödeyerek ve de kendi tarihlerinden dersler çıkararak ayakta kalabildi.
Kürtlere karşı kullanılan kırım siyaseti, failleri hesaplandığından daha karmaşık bir denklemin içine çekti. Irak ve Suriye rejimleri, Kürtlerle yönetimi paylaşsaydı muhtemelen yıkılmazdı. Bunu yapmadılar ve ülkelerini büyük acılara, yoksulluklara, göçlere sürüklediler. İran ve Türkiye ise Kürtlerle güvenlik ve hukuk meselelerini siyaset ve müzakere........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein