Suriye’de Alevi katliamı
Ortadoğu, dünden bugüne çok sayıdaki etnik ve inançsal farklılıkları bağrında taşıyan çok renkli bir coğrafya olmuştur. Paylaşım savaşlarıyla bölge halklarına dayatılan, emperyalist tahakkümü güvenceye alan, sonuna kadar emperyalizmin ürünü, bekçisi ve işbirlikçisi olmakla beraber antiemperyalizm söylemini de elden bırakmayan ulus devletler ve emperyalist efendileri bu coğrafyanın halklarını bir soykırım kıskacında tüketmektedirler.
Bölgenin tarihsel süreci ve yaşanmışlıklarından kaynaklı sosyal, siyasal, kültürel, inançsal, iktisadi çelişkilerini kalıcılaştırma ve derinleştirme, yeni çelişkiler üretme temelinde belirlenen sınırlar, gereğinde bölge halklarını boğazlaştıracak ve müdahaleye açık tutacak biçimde çizilmiştir.
Eril zihniyetin ve Mezopotamya merkezli devletli uygarlık gerçeğinin binlerce yıldan bu yana Ortadoğu’nun bağrında açtığı yaraları, yarattığı çelişkileri görmezden gelmemek, emperyalist müdahaleye elverişli zemin sunduğunu unutmamak, bölge halkları olarak kendi çözümümüzü geliştiremediğimiz sürece kan deryasına gömülmekten kurtulamayacağımızı da bilmek gerekir.
2011’den bu yana küresel güçlerin öncülüğü, bölge devletlerinin işbirliği ve dünyanın dört bir yanından derlenen katil sürüleri üzerinden BAAS rejimine karşı yürütülen savaş, 7 Aralık 2024’de Şam’a girilmesiyle anılan koalisyonun zaferiyle sonuçlanmış görünüyor. Rusya’nın Ukrayna’da sıkıştırılması, Hizbullah ve İran’ın ABD , Batı ve Körfez ülkeleri destekli İsrail saldırılarıyla çökertilmesi neticesinde, Şam ve Rusya’yla “anlaşma temelinde bir devir-teslimle” terör örgütü olarak kabul edilen HTŞ iktidar, başına ödül konmuş olan liderleri Colani ise devlet başkanı ilan edildi.
Alelacele........
© Yeni Yaşam
