Hüzne ve umuda dair: Jamal
Selahattin Demirtaş yalnız siyasette değil edebiyat alanında da sözünün eri. Kendine verdiği ‘her yıl bir kitap sözünü bu yıl ‘Jamal’ adlı romanıyla yerine getirdi.
Demirtaş, bugüne kadar kaleme aldığı kitaplarıyla yalnızca politik kimliğiyle değil, güçlü anlatı dili ve toplumsal duyarlılığıyla da edebiyat dünyasında önemli bir yer edindi.
Selahattin Demirtaş’ın eserleri özünde angaje bir edebiyat kategorisinde sayılabilir. Ancak buna rağmen eserlerinde siyasi propagandayı ve sloganı başından beri dışlamasını bilmiş bir yazar.
Demirtaş’ın yazım tarzı, genellikle akıcı ve özenli bir dille dikkat çeker. Kendi deneyimlerinden, gözlemlerinden ve insanlardan beslenerek oluşturur karakterlerini. Eserlerinde zaman zaman felsefi tartışmalara da yer verir. Mizah onun edebiyatının önemli bir parçasıdır ve en acı olaylara bile ironiyle yaklaşmaktan çekinmez.
***
Eserlerinin geneline yayılan insana ve yaşama dair derin bir sevgi, ince bir mizah anlayışı ve toplumsal eleştiri “Jamal” romanında da görülüyor.
Yeni kitabı Jamal, bu üretken çizginin devamı niteliğinde. Evet, Jamal, tıpkı yazarın önceki eserlerinde olduğu gibi, sesi bastırılmış, kenarda bırakılmış hayatlara odaklanıyor. Fakat bu kez anlatının kalbi, sokağın içinde bir kedinin, bir sokak köpeğinin gözünde, bir çöp bidonunun yanı başında atıyor.
Gerçek hikayesinden kaçıp görünmez olmak için........
© Yeni Yaşam
