Samandağ Olaylarının Düşündürdükleri
2023’ün Kasım ayında yazdığı bir yazıda Bahadır Özgür, Hatay rejimi olarak adlandırdığı ve depremin ardından Hatay’da fiilen uygulamaya koyulan imar rejiminin, dönemin yasal değişiklikleriyle birlikte kalıcılaştığına ve ülke geneline yayılma eğilimine dikkat çekiyordu.
Hatay genelinde uygulanan deprem rejiminin yasallaşması bir yana, aradan geçen 1,5 yılı aşkın zamanda daha da azgınlaşarak devam ettiğine tanık olduk. Bahadır Özgür’ün işaret ettiği imar rejimi gerçekleşirken kent alt üst ediliyor. Devasa bir inşaat şantiyesine dönüştürülen kentte, şehir merkezine kurulan beton santrallerinin yarattığı kirlilikten tutun taş ocaklarının yarattığı kalıcı ve döndürülemez tahribatlara, Asi Nehri’ni besleyen derelerin kurutulmasından dev moloz ve çöp dağlarına kadar devasa sorunlar birikiyor. Konut ve işyeri inşaatı için kentin her türlü rezervi yağmalanıyor.
Yerel yönetimlerin fiilen çöktüğü kentte halk, bugünlerde tarih boyunca kaydedilmiş en yüksek sıcaklıkların yanı sıra ciddi bir kuraklık kriziyle de zorlanıyor. Yerel halk tüm bu koşullar yüzünden büyük bir öfke biriktirmiş durumda. Üstelik tek sorun bu da değil. Hatay rejimi şimdi de kentte provokatif olaylar yoluyla siyasal/toplumsal alana bir açılım yapma denemeleri yapıyor.
Samandağ’da bir süredir cereyan eden adli olaylar adli niteliklerini yitirerek bir anda siyasal boyutlar kazandı. Kentteki şantiyelerde çalışan kimi inşaat işçileriyle yerel halk arasında zaman zaman yaşanan gerginlikler adli olaylara neden olmuş, olaylarda bir yurttaş yaşamını yitirmişti.
Söz konusu adli olaylar Zafer Partisi ve etrafındaki odakların........
© Yeni Yaşam
