menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Stratejik mi, taktiksel mi?

17 0
14.08.2025

Kürt-Türk ilişkilerinin kökeni, 11. yüzyıla, Malazgirt Savaşı öncesine uzanır. Kürt beyleri, Alparslan ile ittifak kurarak Bizans baskısına karşı durmuş, din kardeşliği ve özerklik koruma stratejisiyle hareket etmişlerdir. Bu ittifak ortak düşmana karşı stratejik bir birliği simgeliyordu. Kürtler için bu ittifak, yerel güçlerini koruma ve birlikte var olma iradesiydi. Ancak Türk tarafı için ordularını güçlendirme ve Anadolu’yu fethetme aracı gibi pragmatik bir adımdı. Vergiler ve asker zorunlulukları, Kürtlerin özerkliğini sınırladı ve ilk kırılmalar yaşandı. Bu, eşitlik arayışına karşı taktiksel yaklaşımın ilk işaret fişeğiydi.

16.yüzyılda İdris-i Bitlisi’nin Osmanlı-Safevi çatışmasındaki rolü, Kürtlerin birlikte yaşama yaklaşımının başka bir örneğidir. Çaldıran Savaşı öncesi Amasya Anlaşması ile Kürtlere özerklik tanındı. Kürtler, Safevi tehdidine karşı dinî kardeşlik ve eşit özerklik için ittifakı seçti, ayrı bir ulus-devlet kurmayı düşünmedi. Osmanlı ise bu ittifakı, doğu sınırlarını güvenceye almak için taktiksel bir araç olarak gördü. Osmanlı, güvenlik ihtiyacını karşıladıktan sonra Kürtlerin haklarını göz ardı etti; 19. Yüzyıldaki merkezileşme politikalarıyla Kürtlerin özerkliklerini ihlal ederek ittifakın ruhunu zedeledi, ortak yaşam ideali yara aldı.

Cumhuriyet’in kuruluş süreci, Kürt-Türk ittifakının en çarpıcı ve en trajik örneklerinden biridir. Cumhuriyetin kuruluşu sürecinde Kürtler Türklerle omuz omuza mücadele etti. Mustafa Kemal, Kürtleri sürece katmak için somut adımlar attı. Silvan’da yerel liderlerle görüşmeler yaparak desteklerini aldı; Erzurum’da Kürt ileri gelenlerine telgraflar göndererek “Kürtler ve Türkler öz kardeştir” mesajını verdi (Yusuf Ziya Bey’e yazılan telgraf). Erzurum Kongresi’nin sonuç bildirisinde, “Tarafların birbirlerinin ırki, sosyal ve kültürel haklarına saygı duyacağı” taahhüt edildi; bu, Kürtlerin eşitlik beklentisini güçlendirdi. Sivas Kongresi’nde de benzer vurgular yapıldı; Amasya Protokollerinde “Kürtlerle Türklerin beraber yaşadığı topraklar” ifadesiyle ortak........

© Yeni Yaşam