Buluşmanın kararlılığı, yaşamın diplomasisi
2025 yılının son günleri ekoloji politik tartışmalara, dayanışmalara, buluşmalara tanıklık ediyor. Mezopotamya’dan Belen’e sınırları yok sayan enternasyonal dayanışmanın, yaşamı özgürleştirmek için verilen politik kararlılığın sesi, enerjisi yayılıyor. Ortadoğu’dan, Mezopotamya halklarından Brezilya’da Dünya halklarının COP30’a karşı halkların COP30 Zirvesi’ne kadar süren buluşmalarda halkların enternasyonal diplomasisi kuruluyor.
17-19 Ekim 2025 tarihlerinde kutsal Dicle Nehri’nin kıyısında Diyarbakır’da (Amed’te 2. Mezopotamya Su Forumunda buluştuk. Türkiye, Suriye, İran, Irak, Kürdistan bölgeleri ve Avrupa’dan gelen üç yüzü aşkın aktivist, akademisyen, araştırmacı, öğrenci, yerel yönetim temsilcisi ile üç gün boyunca birlikte politik tartışmalar yürüttük, kararlar aldık, sorumluluklarımızı belirledik.
Önümüzdeki günlerde Türkiye’de Suriye’de İran’da Irak’ta Avrupa’da duyurulacak olan Forum’da 3 gün boyunca suyun ve yaşamın özgürlüğü konuşuldu. Barış’ın suyun ve yaşamın özgürlüğünün temel dayanağı olduğunda, suyu ve yaşamı özgürleştirmenin devletlere, hükümetlere, şirketlere bırakılmayacak önemli olduğunda ortaklaşıldı. Mezopotamya havzasının Fırat ve Dicle’nin sularını tutsak eden politikalarla; suyun ve su havzalarının enerji, maden, inşaat, su şirketleri ile paylaşılması ile yaşamın yok oluşuna, ekolojik krizlere sürüklenişine, sınırlara hapsedilen Fırat ve Dicle’nin devletlerin tahakkümü ile halkların yaşamını zorla dönüştürmesine, yaşamın belleğinin türlerin yok oluşu, doğal sistemlerin çöküşü ve demografik yapının dönüştürülmesi hedeflenerek devletlerin güvenlik gerekçesine, savaşlara sokulmasına kadar ciddi tehdit altında olmasının tanıklığında süren tartışmalar hegemonyanın tüm araçlarına ve stratejilerine........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein