Yetersiz tesir
Olanların hıncı ve olacakların kaygısı birbirini kovalıyor kaç zamandır. Kavgalar, kahramanlıklar ve insanın isim taktığı türlü hayat ve hayatsızlıklar birer ruh gibi dolaşıyor aramızda. Biz birbirimizden düştük, düşlerimiz düştü ve her şey aslında düşünmekle yerini değiştirmişti.
Her şey sonradandı ve sonrasıydı. Başlarken, başında dururken, başındayken her şeyin, bir rivayet kulaklara gelir; Biz bir sürü yüzyılı alnımız dik kaybettik.
Uzun uzun anlattılar bize kısa kelimelerle. Kelimeler ki her biri bir tarih sayfası değiştirir, yalanları bir bir hizaya çekip kurşuna dizer. Öyleydi her şey, önce ses gelirdi, ardından sesin sahibi; silahlar, yasaklar ve ölümler. Biz zaten ölümlerle başlattık bu hikâyeyi, yaşamak yeniden yazılsın ve anlatılsın diye.
Kâh kırmızıydı gökyüzü, kâh kızıla çaldı yeryüzü ve biz onun altında ve üstünde aynı bakışlarla bekledik. Biz eskilerden beridir beklemekle meşhuruz, böyle biliniriz. Öyle öğrendik ve öğrettik biz de. Sonra yaşadık duyduklarımızı ve anlattıklarımızı, bir daha yaşanmasın diye. Evet, biz bazı........
© Yeni Yaşam
