Müslüman kimliği ve camilerin ahvali
Bugün farklı bir konu ve farklı bir yazıya ayırıyorum sütunumu:
Camiler. Camilerle ilgili ihmal edilen veya görülemeyen çok çarpıcı meselelere çarpıcı bir dille parmak basan bir yazıyla baş başa bırakıyorum sizleri. MTO’muzun en parlak talebelerinden Mehmet Varıcı hocamızın zihin açan güzel bir yazısını paylaşıyorum. Zihin açıcı okumalar…
***
İslâm’da temizlik, yalnızca fiziksel bir arınma değil, aynı zamanda ruhun arınması ve ibadet için hazırlık anlamına gelir. Ne hikmettir ki, ilmihâl kitapları önce iman esaslarını ele alır, sonra ibadetleri anlatmaya koyulur ve bu bölümü su ile başlatır. Çünkü su, yalnızca bir madde değil, bir ilahi lütuftur; hem bedenin hem de ruhun temizlenme vesilesidir. Düşünelim: Abdestsiz bir namaz nasıl geçersizse, temizlenmemiş bir vicdan da aynı derecede eksik değil midir? Bedenin ve mekânın temizliği ibadetin ayrılmaz bir parçası olarak görülmüş, İslâm bu noktada insanın sadece iç dünyasını değil, yaşadığı çevreyi de temiz tutmasını bir sorumluluk olarak yüklemiştir. Kur’an’da defalarca vurgulanan suyun arındırıcı gücü, aslında hayatın kendisine dair de bir metafor sunar. O hâlde, camiler bu bilincin yansıdığı en temiz, en düzenli, en titizlikle korunan mekânlar olmalıdır. Peki, gerçekten öyle mi?
Modern dünya, Müslümanları temizlik konusunda eleştiriyor.
Haksız mı? Batı toplumlarında, akademik çevrelerde ve seküler dünyada Müslümanların hijyen konusunda yeterince hassas olmadığına dair yaygın bir kanı var. İslâm temizliği emrettiği hâlde, neden bazı Müslüman toplumlar kirli ve düzensiz görüntülerle anılıyor? Ne hazindir ki, sokakların bakımsızlığı, toplu ibadet alanlarının hijyenik olmaması, ortak kullanım alanlarının perişan hâli bu eleştirileri boşa çıkarmayı zorlaştırıyor.
Üstelik, sadece bireysel temizlik değil, kamuya açık alanların, özellikle camilerin, bu konuda en büyük çelişkilerden birini barındırdığı da acı bir gerçek. Oysa, namazdan önce abdest farz kılınmışsa, ibadet alanlarının temizliği de aynı titizlikle ele alınmalı........
© Yeni Şafak
