Kaufbeuren, Heidelberg ve Stuttgart seyahatleri: Avrupa'da derdinin izini sürmek… (1)
Üç haftada üç kıtayı altını üstüne getirdik. Önce Avrupa'da Almanya ve İsviçre seferimiz oldu. Almanya'da Münih, Kaufbeuren, Heidelberg, Stuttgart şehirlerinde Ayşe Akdağ kardeşimizin mihmandarlığında Muharrem Kartancı Hocamız ve Selim Arslan kardeşimizle birlikte çok güzel geçen, lezzetli, verimli, ruhu dolu konferanslarımız ve seyahatlerimiz oldu. Bu seyahatimizi de Ayşe Akdağ kardeşimizin leziz ve asûde kaleminden aktarıyorum.
KAUFBEUREN'DE UNUTULMAZ BİR YOLCULUK…
Bismillahirrahmanirrahim
Münih'ten ayrılıp Kaufbeuren şehrine doğru hareket ediyoruz. Büyük şehrin ışıkları gittikçe azalıyor, şehir küçülüyor ve biz yeniden seferi oluyoruz. Arabada sessizlik hâkim. Devasa şehre veda ederken, Yusuf Hocamızın yorgunluktan uyuya kaldığını fark ediyorum. Muharrem Hoca ve Selim kardeş de bunu fark etmiş olmalı ki, ses olmasın diye hepimiz sessizliğe bürünüyoruz. Kaufbeuren'de MTO Nürnberg temsilci yardımcımız, Yeşim Bayer Abla ikamet ediyor. Kaufbeuren, yaklaşık 48.000 nüfusuyla orta büyüklükte bir imparator şehri. Karanlıkta giriş yaptığımız için şehri sadece ışıklarıyla tanıyoruz.
Yeşim Abla ile ikindi vaktinden bu yana haberleşiyoruz. O kadar heyecanlı ki, bizimle yarım saatte bir irtibat kuruyor. Kaufbeuren DITIB Camii'nde cemaati toparlamış, ikram etmek için bir sürü hazırlık yapmış. "Heyecanla bekliyoruz, aman dikkatli gelin," diyor. Arabayı kullanırken, hocamızın yorgunluğuna rağmen şikâyet etmemesi dikkatimi çekiyor. Dile kolay, dört buçuk saat süren bir program ve hemen ardından vakit kaybetmeden çizilen yeni bir........
© Yeni Şafak
