Bir hasretin içinden geçen yollar ya da Bursa’da Numaniye Dergâhı’nda unutulmaz bir Miraciye (2)
İlk bölümünü Cuma günkü yazıda yayınladığım Bursa’da yaşadığımız leziz Miraç Gecesi tecrübemizi MTO Bursa temsilcisi Nuri Gür Bey kardeşimin kaleminden sunuyorum. Zihin açıcı okumalar diliyorum.
***
Namaz sonrası meşk edilen “Miraciye,” gecenin zirve noktasını oluşturdu. Her harfin, her notanın maneviyat dolu derinliği, sanki bizi geçmişin en saf anlarına götürüyordu.
“Evvel Allah adını yad eyleriz” sözleriyle başlayan o nağmeler, bir ilahi yolculuğun kapılarını açar gibiydi. Her beyitte, Peygamber Efendimiz’in (sav) yüceliğine yapılan övgüler, kalplerde tarifsiz bir sevgi bıraktı.
Bu maneviyat dolu gecede Yusuf Kaplan Hocamız ve dergâhın ileri gelenleriyle yapılan sohbetler ise adeta bir zaman tünelinden geçmek gibiydi. Hikmetli sözler, modern dünyanın karmaşasında kaybolmuş ruhlarımızı yeniden bulmaya davet ediyordu.
Dergâhın, Safiyyüddin Erhan Bey’in özverisiyle günümüze kadar ulaşan tarihi bir hazine olduğunu öğrendiğimizde, bir mirasın nasıl korunabileceğine dair derin bir hayranlık duyduk. Bursa’nın ortasında, modern yapılaşmanın arasında kalmış bu ahşap yapı, aslında........
© Yeni Şafak
