menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnadına yaşamak…

43 0
06.07.2025

“Filistin’de nereye giderseniz gidin -hatta kırsal alanlarda bile- kendinizi molozların içinde bulur, onların arasından, etrafından ve üzerinden geçmek durumunda kalırsınız.

Bir kontrol noktasında, arabayla çoktandır ulaşılamayan seraların çevresinde, herhangi bir sokakta, bir buluşmaya giderken, evlerin, yolların, sıradan hayatların enkazıdır bu moloz.

Son yarım yüzyılda

yerinden yurdundan edilmemiş Filistinli bir aile bulmak ne kadar enderse, işgal ordusu tarafından düzenli olarak buldozerlerle yıkılmamış bir şehir bulmak da o kadar enderdir.

İnsan söz konusu trajedinin coğrafi boyutunu unutur gibi oluyor, bu boyut trajedinin bir parçası artık.”

**

“Batı Yakası’nın tamamı artı Gazze Şeridi

, Girit Adası’ndan daha küçük bir alana tekabül ediyor.

Üç buçuk milyon insan -Girit’in nüfusunun 6 katı- yaşıyor burada.

Ve her gün sistemli olarak bu alan daraltılıyor.

Şehirler gitgide daha kalabalıklaşıyor, duvarlarla çevrilen kırsal alanlara erişim engelleniyor.

Yerleşimler

(İsrail’e yerleşmeye gelen Yahudiler için)

genişletiliyor ya da yenilerinin temelleri atılıyor.

Yerleşimciler için yapılan yeni otoyollar Filistinlilere yasaklanırken, eski yollar çıkmazlarla son buluyor.

Kontrol noktaları ve sinir bozucu kimlik denetimleri pek çok Filistinliyi öz topraklarının kalan bölümünde seyahat etmekten, hatta seyahat etmeyi planlamaktan caydırmış durumda.

Birçoğunun bulunduğu noktadan, hangi yöne olursa olsun, yirmi kilometreden öteye geçmesi yasak.

Duvar kuşatıyor, köşelere el koyuyor (Bittiği zaman kalan Filistin topraklarının yaklaşık yüzde 10’u gasp edilmiş olacak) kırsal........

© Yeni Şafak