Herkes silah bırakacak, SDG hariç! Öyle mi?
Gazze’de soykırımın sona ermesi için baş döndürücü bir trafik yaşanıyor. Dönüm noktası, New York’ta, 23 Eylül’de gerçekleşen, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’ın masa başında oturduğu, Gazze toplantısı oldu. Türk hariciyesi, mimarı olduğu bu buluşmayı çok önemsiyordu (“Trump yakın markaja alınacak” diyerek işaret etmiştim. Bakınız, New York’ta Üç Ayaklı Sürpriz Aksiyon Hazırlığı, 5 Eylül).
O toplantıda 21 maddelik ateşkes planı ele alındı. Plan; ateşkes, rehinelerin serbest kalması, işgalin sona ermesi, sürgüne karşı çıkılması, Hamas’ın silahsızlanması, yönetimin Filistinli teknokrat heyete devri, uluslararası barış gücü gibi başlıkları kapsıyordu. O toplantıda Ankara’nın bir maddeye itiraz ederek “Filistin Devleti kurulsun, Hamas silahlarını bu devlete teslim etsin” dediğini yazmıştık (Bakınız; Ankara O Planın Hangi Maddesine İtiraz Etti? 30 Eylül.)
Bundan hemen sonra gerçekleşen Trump-Netanyahu görüşmesi ve ardından açıklanan 20 maddelik plan rahatsızlık yarattı. Çünkü; İsrail’in çekilmesiyle ilgili süreç belirsizleşmiş, Gazze’nin yönetimi için, içinde Filistin’in olmadığı uluslararası bir kurul fikri ortaya atılmıştı. Hamas bu değişiklikliklere itiraz etti, ayrıca Gazze’de uluslararası güce karşı çıktığını da belirtti. Hatta Hamas lideri Ebu Marzuk, “Silahları kurulacak Filistin devletine teslim edeceğiz” dedi.
MASAYI AYAKTA TUTAN DİPLOMATİK MANEVRA
İsrail’in beklentisi Hamas’ın anlaşmayı reddetmesiydi. ABD Başkanı Trump da “Hamas bu anlaşmayı kabul etmezse kötü olacak” diyerek kendisini bağlamıştı. Burada Türk istihbarat diplomasisi devreye girmiştir. Trump’ın Erdoğan’ı araması üzerine MİT Başkanı Kalın Katar’a gitti. Yapılan görüşmeler neticesinde Hamas yapıcı davrandı; masayı ayakta, Trump’ı da masada tutan ama Gazze hassasiyetlerini koruyan........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d