menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kurumsallaşan İslamofobi

20 1
06.03.2025

Laikliğin katı ve sekter uygulamalarının söz konusu olduğu toplumlarda, örtük ya da açık İslamofobik eğilimler söz konusu olabilmektedir. Son dönemde Batı’da yoğun bir kamusal karşıtlığa dönüşen İslamofobik eğilimlerin Müslümanların hayatını zorlaştırdığı bir gerçek. Nitekim eğitimden sağlığa, ibadetten farklı pratik alanlara kadar bir dizi engeller, İslam’ın kamusal temsillerine önemli ölçüde sınırlandırma getirmektedir. Başörtüsü yasağı, sünnet konusundaki yasaklar ve istihdam süreçlerinde karşılaşılan ayrımcı tavırlar, açık bir karşıtlığa işaret etmektedir.

Batı toplumlarının yanı sıra son dönemde Çin ve özellikle Hindistan’da Modi iktidarında yükselişe geçen Hint milliyetçiliğinin İslamofobik dışavurumları da hesaba katıldığında bu pratiğin genişleyerek devam ettiği görülmektedir. Küre ölçeğinde yoğunlaşarak devam eden bu karşıtlığın kurumsallaşması ise ayrı bir konu. İslamofobinin kurumsallaşması olarak kastedilen şey, var olan karşıtlığın yasal ve hukuki düzenlemelerle tahkim edilmesi ve İslam’a dair sembol ve pratiklerin kamusal alanın dışına itilmesidir. Batı’daki yasaklar üzerinden ilerleyen bu çerçevenin kamu haricinde özel sektördeki karşılığı ise yine yazılı kanunlar üzerinden çerçevelendirilmiş birtakım engelleri barındırdığı gibi daha rafine dışlama yöntemleriyle de kendisini göstermektedir. Örneğin bir Müslüman birey, eğitimde yazılı hukuki engellerle karşılaşırken (başörtüsü yasağı) aynı kişi, işe kabul süreçleri ile ilgili de örtük ayrımcılıklara maruz kalabilmektedir.


YERLİ İSLAMOFOBİ

İslamofobinin sadece Batı ya da Hint deneyimi........

© Yeni Şafak