menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyetin demokratikleşmesi ve Türkiye'nin yönü

15 32
08.05.2025

Cumhuriyetin ikinci yüzyılını inşa politikaları, bir biçimde Türkiye’nin de yönünü tayin edecektir. Cumhuriyetin sadece demokrasi ile tahkim edildiği sürece milli iradeyi bütünüyle yansıtacağı gerçeğini dikkate aldığımızda, ikinci yüzyıldaki en önemli konulardan birinin Cumhuriyetin her açından demokratikleştirilmesi olduğunu söyleyebiliriz.

Cumhuriyetin ilanı ve sonrasında, her ne kadar egemenlik kayıtsız şartız milletindir ilkesi esas alınsa da millet olarak tanımladığımız geniş topluluklar, siyasetin ana aksı içinde bir özne olarak kabul edilmemiş ve elitist bir siyasetin gölgesinde bürokratik mekanizmalar inşa edilmiştir.

Cumhuriyetin bürokratik vesayet gölgesindeki serencamı, geniş kitlelerin edilgen pozisyonda olduğu bir rejim pratiği ortaya çıkartmıştır. Buna ek olarak siyasetin merkezindeki elit, türdeş bir toplum yaratmak arzusuyla farklılıkları bastırmış ve egemenliği kendi tekeline alma gayretinde olmuştur. Süreç içerisinde bu politik vizyon, farklılıkların bir arada bulunabileceği bir kamusallık inşa edememiş ve bunun sonucunda etnik, mezhebi ve kültürel çatışmaların yaşanması kaçınılmaz olmuştur.

Son on yılda söz konusu toplum tasavvuru ve siyasetin merkezinde yer alan bürokratik vesayet önemli ölçüde geriletilmiş ve türdeş olmayan toplumsal unsurlar kendilerini merkeze doğru açabilmişlerdir. Mevcut konjonktürdeki dalgalanmalar ve işleyişten kaynaklı sorunlar üzerinden yapılan sistem eleştirilerini paranteze alırsak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tam da milli iradenin demokratik biçimde siyasete yansıdığı bir zemin üretmiştir. Son dönemde........

© Yeni Şafak