menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sessiz ve vakur

40 1
03.09.2025

Halep Uluslararası Havaalanı’nın “gelen yolcu” bölümü, geçtiğimiz salı günü -26 Ağustos 2025- oldukça duygusal bir karşılama sahnesine şahitlik etti: Tam 46 yıldır ülkesinden uzakta yaşayan Ali Sadreddin Beyânûnî, Baas rejiminin alaşağı edilmesinin ardından, ilk kez doğduğu şehre ayak basıyordu. Beyânûnî, Suriye Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’nın lider kadrosu arasında yer aldığı için, sürgünden vatanına avdet edişi dikkatlerden kaçmadı. 1979’da, rejimin kendisini doğrudan hedef alması sonucu ayrılmak zorunda kaldığı Suriye’ye şimdi 87 yaşında, tekerlekli sandalyeye bağlı bir pîrifânî olarak dönen Beyânûnî’yi gözyaşları içinde yakınlarıyla ve dostlarıyla hasret giderirken izlemek, Suriye’nin yakın tarihine dair bir belgesel seyretmek gibiydi adeta:

1938 yılında Halep’te dünyaya gelen Ali Sadreddîn Beyânûnî, nesiller boyunca âlim ve arif zatlar yetiştirmiş, siyasî şuuru son derece yüksek bir aileye mensup. Nakşibendî şeyhi olan dedesi İsa Beyânûnî (1873-1943), sadece Halep’te değil bütün Suriye çapında ilmiyle ve ahlâkıyla maruf bir zat. Şeyh İsa, tarikat usulünü Humuslu meşhur Nakşibendî şeyhi Muhammed Ebu’n-Nasr Halef el-Cündî’den (1875-1943) almış. Osmanlı İmparatorluğu dağıldıktan sonra Bilâdüşşâm’da Fransız manda idaresi başlayınca, Şeyh İsa Beyânûnî, yeni siyasî atmosferin Suriye’nin mütedeyyin halkına dayattığı kültürel erozyonla mücadelenin en ön safında yer alan isimlerden. Şeyh İsa, Sütçü İmam’ın Maraş’ta Fransızlara karşı başlattığı kıyama eş bir dirilişe öncülük etmiş Halep’te. Ne var ki,........

© Yeni Şafak