Londra’da bir hasbihal
Geçtiğimiz cumartesi akşamı (2 Ağustos), İslâm coğrafyasına merak ve ilgi duyan dostlarla Londra Yunus Emre Enstitüsü’nde buluştuk. Farklı yaşlardan, farklı meslek gruplarından ve akademik sahalardan katılımcılarla, hasbihalimiz özellikle şu sorular ve cevaplar üzerinden ilerledi:
• İslâm dünyasında mevcut ahval, genel bir çöküşe mi işaret ediyor?
“Çöküş”ün tanımı, nereden ve hangi açıdan bakıldığına göre değişir. Bu tür yorumlarda isabet oranını artırmak için, coğrafyanın tamamını kuşbakışı bir şekilde incelemek gerekir. Lokal ve noktasal örnekler üzerinden hareket edildiğinde, “çöküş” türünden genellemelere varmak kaçınılmaz. Ancak bundan önceki dönemlerle veya bir asır öncesiyle kıyaslandığında, İslâm dünyasının birçok açıdan artık daha etkili, daha görünür ve daha dikkate alınır durumda olduğu da bir hakikat.
• Tarihin en kötü zamanına mı denk geldik?
Hem insanlık tarihi hem de bizatihi İslâm tarihi, bugünkünden çok daha kötü ve zor zamanları yaşadı. İslâm coğrafyasından Haçlılar geçti, Moğollar geçti, salgın hastalıklar geçti, doğal afetler geçti… Tarihe bakarken yapılacak en büyük yöntem yanlışlarından biri, hadiseleri anda dondurmaktır. Bu durum insanı sürekli karamsarlığa sevk edeceği gibi, doğru bir bakış açısı geliştirmesini de engeller. Tarihin akışı devam ediyor. Akışı fark etmek ve akışın kurallarına göre tavır alabilmek… Temel imtihanımız bu noktada düğümleniyor.
•........
© Yeni Şafak
