Evet, ümmetçiyiz
Eğitim camiasından bazı isimlerle istişare toplantısındaydık. Ortamdakilerden biri söz aldı, doğrudan bana dönerek “Hocam, artık ümmetin modası geçti. Ümmetçilik fikri iflas etti. Bundan sonra artık millet fikrine dönmek gerekiyor” deyiverdi. Ümmetle milleti -sanki ikisi birbiriyle çelişiyormuş gibi- kafa kafaya tokuşturmak epeydir süre gelen bir akım malum, dolayısıyla muhatabım aslında bana şunu söylemek istiyordu: “Demode fikirlerinden artık kurtul. Ümmetçilikten vazgeç. Doğru yolu bul!” Gülümsedim.
Kendimden emin olduğum ve belli bir fikrî sürecin neticesinde zihnimi netleştirdiğim konularda, karşımdakiyle asla laf yarışına girmem. Çok mecbur kalırsam söyleneni usulen dinlerim, sonra gülümseyip geçerim. Böylece münakaşa daha başlamadan biter, ateş düşer. Muhatabım beni ikna ettiğini sanıp sevinir, ben söz uzayıp vaktim boşa gitmediği için sevinirim; iki taraf da mutlu olur.
Ama burası Türkiye. Bazen, ne kadar isteseniz de bazı tartışma ve polemiklerden kaçamıyorsunuz. Hatta öyle ki, sırf samimi fakat aklı karışmaya meyyal genç kardeşlere ışık tutabilmek için, kendinizi ve pozisyonunuzu savunmak durumunda kalıyorsunuz. Mesela şöyle:
• Evet, ümmetçiyiz. Bu, utanılacak veya çekinilecek bir şey değil. Aralarındaki bütün etnik, kültürel ve coğrafî farklarla birlikte, Müslümanları tek bir ümmet olarak düşünüyor, bu ideale........
© Yeni Şafak
