menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail’in Batı Şeria kolonilerinde şirketler ve üniversiteler

17 12
10.07.2025

Önceki yazıda BM Özel Raportörü Francesca Albanese’nin raporunu özet bölümünden hareketle değerlendirdim. Raporun özet bölümde ve takip eden bölümlerde geçen tanımlayıcı ifadelerin İsrail’i ve Siyonizm’i yerli yerine oturtmak için çok değerli olduğunu söylemeye çalıştım. Tanımlayıcı ifadelerin önemini İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki Siyonist propagandanın etkilerini göz önünde bulundurarak anlamak mümkündür. Batı dünyasında Siyonistler, İsrail’i antisemitizm ve Yahudilerin kendini müdafaa hakkı bağlamına yerleştirdi. Bizde de benzer bir propaganda süreci vardı ve Batı’da olduğu gibi İsrail’in medenî değeri üzerinde durulmuştu. Bunun da bir sonucu olarak çok şöhretli tarihçiler ve gazeteciler İsrail’i savunmak adına Arapların kendi topraklarını sattıkları iftirasını atmaktan ve İsrail’in Ortadoğu’da tek demokratik devlet olduğunu iddia etmekten geri durmadı. Holokost literatürü neredeyse bütün dünyayı dönüştürdü. Fakat yine de yaklaşık yetmiş yıllık dönemde İsrail’in yerleşimci kolonyal bir proje olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesine şaşırmamak mümkün değil. 7 Ekim 2023’ten sonra ise İsrail ve Siyonizm üzerindeki örtüler kalkmaya başladı. Bu çerçevede Albanese’nin raporunda yer verilen tanımlayıcı ifadeler çok değerlidir.

Albanese İngiltere, Hollanda, Almanya ve ABD üniversitelerinin İsrail’le ve İsrail’in Batı Şeria’daki kolonileriyle gayr-i meşru ilişkileri üzerinde duruyor. Bilindiği gibi Türkiye’de küreselciler kavramının öne çıkardığı soyut bir dünya vardır. Albanese bu soyut dünyadan farklı olarak uluslararası........

© Yeni Şafak