Hâlâ yüz binlerce Filistinlinin acı çekmediğine inanıyorlar
Siyonizm, İslam dünyasının karşılaştığı en büyük ve güçlü tehditlerden biridir. Bu ideolojinin neden en büyük ve güçlü tehdit olduğu sorusu cevapsız kalmamalı. Tehdit devam ettiği için bu tehdidin mahiyeti ve temsilleri üzerine çalışmak hayatî derecede önemlidir. Fakat ayrıntılara girmeden önce bu büyük ve güçlü tehdidin geleneksel yaklaşımlarla izah edilemeyeceğini belirtmemiz gerekiyor. Bugün Siyonizm’i Siyonist Yahudiler temsil ediyor fakat tehdidi daha büyük ve güçlü hâle getiren sadece Siyonist Yahudiler değildir. Birçok defa ifade etmeye çalıştığımız gibi Siyonizm’i dinî bir ideolojiye indirgemek onu bağlamından koparmak anlamına gelir. Siyonizm, Siyonist Yahudilerin yayılmacı siyasetine ilham veriyor fakat esasen Avrupa devletlerinin kolonyal yayılmacılık çağında geliştirdikleri bir ideolojiydi. Bu sebeple Hristiyan Siyonizm’i Yahudi Siyonizm’inden önce gelir. Fakat bu ifadelerde de dine aşırı anlamlar yüklememek gerekir. 19. yüzyılda Batı Avrupa ülkelerinin dine değer verdiklerini düşünmek doğru değildir. Din adına hareket etmiyorlardı fakat onu bir araç olarak kullanıyorlardı.
Kişisel olarak günümüzde İslamiyet ve Osmanlı hakkında yapay olarak oluşturulan gündeme elimden geldiğince teslim olmamaya çalışıyorum. Bu çerçevede Osmanlı’nın son dönemiyle ilgili birtakım yaklaşımları şüphe ile karşılamak gerektiği düşüncesi artık sarsılmaz bir kanaate dönüştü. Konu başlıklarından biri de Enver Paşa’dır. Onun etrafında oluşturulan anlam kirliliğine itibar etmediğimi söyleyebilirim. Burada ilginç........
© Yeni Şafak
