menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Avrupa’da çok tehlikeli bir siyasetçi kuşağı

19 3
17.07.2025

7 Ekim 2023’ten sonra çoğunluk, Almanya’nın İsrail’e koşulsuz desteğini olağan bir durum olarak karşıladı. Onlara göre Almanya, Hitler döneminin günahlarını ödüyordu. Gelişmeler bu görüşü teyit etmese de uzun süre Almanya’nın İsrail’e ve Yahudilere borçlu olduğu inancı sarsılmadı. Bu sebeple Netanyahu ve ekibi ile Hitler ve Nazi dönemi arasında benzerlikler kuruldu. Fransa ve İngiltere’nin Hitler’i yoktu fakat Yahudilere borç inancında bir sarsılma olmadı. Çünkü bu ülkelerin tarihlerinde de Dreyfus davası gibi Yahudi düşmanlığı kategorisine girecek hadiseler vardı. Dolayısıyla Holokost kavramının bütün Avrupa’yı ve ABD’yi kuşatmasından şüphe duyulmadı. Artık bu yönde konuşanları ayıplayabiliriz. Aslında onların ayıbı hepimize yeter. Hepimiz körleştik ve Avrupamerkezci düşüncelere inancımız hiçbir şekilde sarsılmadı.

Almanya Başbakanı “İsrail hepimiz adına kirli işler yapıyor” diyerek İsrail’e desteğini deklare ettiğinde çoğu kimsenin şaşırması kaçınılmaz bir sonuçtur. Fakat burada ikinci bir sorunun mutlaka sorulması gerekir. Almanya, bizim, Batı medeniyeti ve Avrupa düşüncesi dediğimiz şey ne ise onun temsilcisiydi. En azından Türk aydını buna inanıyordu. Fransa ise Batı medeniyeti ve Avrupa düşüncesini temsil etmek bakımından herhâlde Almanya’dan daha ileridedir. İngiltere de Almanya’dan ileridedir. Türk aydını genel olarak böyle inanır. Aydınlanma dönemi falan dediğimizde zaten neler söylenebileceğini az çok tahmin edebiliriz. Aydınlanma fanatizmin, fundamentalizmin, bağnazlığın ve kör........

© Yeni Şafak