Teneffüs zili zulmün sesi olmasın
Okul kantini, ders aralarında lezzet avına çıktığımız, patates kızartmasıyla mutluluğu, çikolatalı gofretle keyfi, meyveli sütlerle enerjiyi depoladığımız gastronomi mabedi. Enflasyon nedeniyle adeta girişlerinin ücretli olduğu, hamburgerin bir dönemin gram altın fiyatına dayandığı, sudan ucuz tabirinin tarih olduğu, tostun her ısırığında hayatının en önemli yatırımını ısırdığın hissinin yaşandığı okul kantini. Eğitim öğretim yılının ufaktan başlamasıyla birlikte kırtasiye, servis ve ulaşım giderleri, okul ücretleri, gönüllü katkılar, kıyafet ve üniformalar, eğitim materyalleri. Saymakla bitmeyen tüketim harcamasının en masumane sahası. Bir tarafta satın almayı düşündüğümüz cansız varlıklar diğer tarafta bu cansızları heyecanla bekleyen mini mini birler çalışkan ikiler tatlı mı tatlı üçler.
Her sınıf geleceğe açılan bir kapı, her koridor hayallerin yankılandığı bir yolculuk. Her köşesinde bir yaşam belirtisinin, bir büyümenin ve geleceğe dair umutların yeşerdiği hayat dolu bir alan. Bizde durumlar böyle iken Filistin’de yaşam mücadelesi verenler için savaşın, çatışmanın ve zulmün gölgesinde zorlu bir alan. Okul kantini onlar için hüzün dolu anların, hayal kırıklıklarının, eksikliklerinin hatırlandığı yer. Hayatın zorluklarının erken yaşta öğrenildiği, her adımda beşerin adaletsizliğinin olduğu, savaşın acımasız yüzünü hiç eskitmediği, ince bir ip üstünde yürünen yerin adıdır onlar için okul kantini. Bugün bizim için masum anların onlar için dramatik anıların yaşandığı kantin tezgahının arkasında gözden kaçabilecek bir gerçekliğin olduğunu görüyoruz. Bizim çocukların mutlulukları masum çocukların hüzünlerine, kederlerine dönüşebiliyor. Çocukların ve gençlerin ellerinde tuttuğu bizim için bazen bir bisküvi bazen bir su........© Yeni Şafak
visit website