menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sepet sepet yumurta, TÜİK bizi unutma

21 0
wednesday

Türkiye’de enflasyon artık yalnızca bir ekonomik gösterge değil; sofralardaki ekmekten cebimizdeki paraya, kız isteme merasimlerinde edilen laflardan siyasetin en hararetli tartışmalarına kadar hayatın her köşesine sinmiş, adı mıh gibi aklımızda duran bir mesele. Öyle bir hal aldı ki, neredeyse Atilla İlhan’ın dizeleriyle tarif edilebilecek kadar derin:

“Ben sana mecburum bilemezsin,

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum,

Büyüdükçe büyüyor gözlerin…”

Hele ki memur, işçi ve emekli maaş zam dönemlerinde enflasyon, bir istatistiğin ötesinde bir kader mührüne dönüşüyor. Ve sonrasında bilindik nakaratlar sahneye çıkıyor:

“TÜİK düşük açıkladı… TÜİK manipüle ediyor… TÜİK hiç şeffaf değil…”

Bir noktadan sonra bu serzenişler, düğünlerde söylenen oyun havaları gibi ezbere söyleniyor; herkes biliyor, herkes tekrar ediyor. Oysa çoğu zaman bu iddiaların somut bir temeli yok; daha çok siyaset meydanlarında alkış almak ya da sosyal medya gönderilerinde beğeni almak için dile getiriliyor. Ancak ne gariptir ki, nakarat değişmiyor, yalnızca sahnedeki oyuncular değişiyor. Siyasetçiler, sendikacılar, ekonomistler…

Oysa biraz dikkat eden herkes biliyor ki TÜİK’in verileri gizli saklı değil. Madde sepeti, ağırlıklar, alt endeksler, metodoloji… Hepsi web sitesinde, üstelik uluslararası standartlara uygun biçimde yayımlanıyor. 407 madde, 951 çeşit; ağırlık dosyaları, fiyat derleme sıklıkları, hepsi erişilebilir durumda. Taze sebze ve meyve haftada bir, sigara ve akaryakıt her gün, diğer ürünler ayda iki defa ölçülüyor. 2025 yılında 81 il ve 233 ilçede, 29.941 işyerinden ve 5.246 konuttan toplamda her ay yaklaşık 609.382 fiyat derleniyor. Hal böyleyken, TÜİK’in tüm bu şeffaf ve ayrıntılı çalışmasını görmezden gelip “TÜİK hiçbir şey açıklamıyor” demek,........

© Yeni Şafak