Orta sınıfın yeni dramı: Gizli evsizlik
Türkiye’de bir dönem toplumsal istikrarın teminatı sayılan “orta sınıf”, bugün sessiz bir çöküşün tam ortasında. Ne yoksulluk sınırının üstüne çıkabilmeyi başarmış durumda ne de eski refah standardını koruyabiliyor. Makro-ekonomik göstergeler, yüksek enflasyon, kalıcı hayat pahalılığı, kısa vadeli dış borç baskısı ve reel gelirdeki erime, bu kesimin alım gücünü ve ekonomik güvenliğini zayıflatıyor. Ancak sorun sadece gelir kaybında değil; orta sınıfın “güvence” duygusunu yitirmesinde yatıyor. Bir dönem “orta sınıf” olarak tanımlanan kesimler, artık maaşını kiraya yetiremeyen ve yüksek faiz–düşük üretim dengesi içinde “ev sahibi olma” hayalini yitiren bir gruba dönüştü. Değeri artan eve erişememek, onları hem maddi hem de manevi açıdan evsizlik hissine sürüklemekte. Bir zamanlar konutu “aidiyet, istikrar ve dinginlik alanı” olarak gören bu kesim, artık evi değil, evi olanları stalkluyor.
ORTA SINIFIN GÖRÜNMEYEN EVSİZLİĞİ
Dünya genelinde “gizli evsizlik” (hidden homelessness), görünür evsizliğin birkaç katı büyüklüğünde bir krize dönüşmüş durumda. İngiltere’de Crisis ve ONS (2023) verilerine göre, sokakta yaşamayan ama kalıcı konutu olmayan kişi sayısı yaklaşık 2,4 milyon. Kanada’da Homeless Hub tahminlerine göre, her yıl 250 binden fazla kişi geçici olarak arkadaş veya akraba evlerinde barınıyor. Avrupa genelinde kiracı hanelerin oranı 0’u aşarken, konut maliyetleri gelirlerin ortalama @’ına kadar yükselmiş. OECD raporlarına göre, orta gelirli grupların `’ı “gelecek beş yıl içinde ev sahibi olma” olasılığını imkânsız olarak görüyor. Bu tablo, artık evsizliğin yalnızca sokak köşelerinde değil, şehir merkezindeki kira kontratlarında yaşandığını gösteriyor.
TÜİK’in verilerine göre, 2024’te her 10 haneden 8’i konut masraflarını “yük” olarak hissediyor.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d