menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hayat bir gün o da bugün.

16 1
20.12.2025

Eskiden “yarın” diye bir kelime vardı. Planların, hayallerin, birikim defterlerinin ve sabrın sığındığı bir kelimeydi. Bugün ise yarın, takvimde belki var ama zihinlerimizde pek yok. Çünkü hayat pahalı, belirsizlik kalıcı ve beklemek giderek daha lüks bir davranış hâline geliyor. İnsanlar artık geleceği inşa etmeye değil, bugünü idare etmeye çalışıyor.

Kredi kartı ise bu çağın sessiz anlatıcısı. Bir ödeme aracı olmaktan çok, “şimdi yaşa, sonra bakarız” felsefesinin plastikleşmiş hâli. Harcadıkça hafifleyen, ama ay sonunda ağırlığını hatırlatan bir duygu. Bir yandan dışarıda içilen kahveler, kısa kaçamaklar, küçük mutluluklar… Öte yanda “biriktirsem ne olacak?” sorusunun cevapsızlığı.

İşte tam da bu yüzden hayat, büyük planlardan çok küçük keyiflere sığınıyor. Çünkü “o gün” belirsiz, sisli ve uzak; ama bugün, tüm ağırlığıyla kapının önünde duruyor. İnsan da doğal olarak elindekine sarılıyor. Hayat bir gün… o da bugün.

TÜRKİYE’DE TÜKETİMİN PSİKOLOJİSİ

Türkiye’de tüketim artık sadece “ihtiyaç” meselesi değil; psikolojik dayanıklılık, kısa vadeli mutluluk ve geleceğe dair belirsizlikle baş etme biçimi. Kartlı harcamalar bu dönüşümün hem aynası hem de hızlandırıcısı. Bugün kredi kartı, yalnızca bir ödeme aracı değil; zamanın öne çekilmesi, geleceğin bugüne taşınmasını simgeliyor. Son dönem verileri de açık bir şekilde kartlı harcamaların tüketim davranışını yönlendiren asli mekanizma hâline geldiğini net bir şekilde gösteriyor. Özellikle e-ticaretteki güçlü artış, kampanya dönemlerinde (Kasım indirimleri gibi) kartın “harcama hızlandırıcı” etkisini açık biçimde gösteriyor. Toplam hacim büyürken, işlem adedi ve sepet kompozisyonu tüketicinin seçici ama vazgeçmeyen bir profil çizdiğini resmediyor. Öne çıkan harcama grupları ise içine girdiğimiz ruh halini........

© Yeni Şafak