Binde 2 ile ejderha terbiyesi
Türkiye ekonomisinin kırılgan yapısının en önemli kaynaklarından birinin döviz kuru oynaklıkları olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Kur artışları sadece fiyat istikrarını bozmakla kalmıyor, aynı zamanda ithalat giderlerini artırıyor enerji ve ara malı maliyetlerini sıçratıyor ve dolaylı olarak faizlerin yukarı yönlü baskılanmasına yol açıyor. Kur–enflasyon–faiz üçgeni, reel sektörü boğarken, paradoksal biçimde bireysel düzeyde spekülatif döviz hesaplarına devasa kazanç imkânı sunuyor. Böylece üreten sanayici ve ihracatçı yüksek oranlı vergilerle sıkıştırılırken, dövizi “bekletme” stratejisiyle kur farkından kazanan bireysel hesaplar neredeyse vergisiz bir kazanç düzeninin ayrıcalığından yararlanıyor.
Yeni Şafak Gazetesinin 19 Eylül 2025 tarihli gazete manşeti, bu durumu açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Gazetenin önerdiği kur kazancı üzerinden alınacak verginin temel hedefi, vatandaşın enflasyona karşı korunma çabasını cezalandırmak değil, tam tersine ekonomiyi bir satranç tahtası gibi kullanarak yüksek kur–yüksek faiz ikilisini silaha dönüştüren büyük bireysel sermaye hesaplarını dengelemek olarak dikkat çekiyor. Ekonomiyi yakıp kavuran bu büyük sermaye grupları, tıpkı ağzından ateş saçan ejderhalar gibi, dizginlenmedikçe tüm köyü kül etme potansiyeli taşıyor.
İşte bu yüzden, binde 2’lik harç yalnızca bir mali düzenleme değil, aynı zamanda ejderhayı zincire vuran sembolik bir adalet hamlesinden öteye geçmiyor.
İŞLEM HARCIYLA VERGİ MASALI
Bakanlığın gazete manşetine cevaben dile getirdiği binde 2 kambiyo vergisi, teknik olarak yalnızca bir işlem harcıdır; kur farkı kazançlarının........
© Yeni Şafak
