menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Makas, kumaş, tebeşir…

107 1
26.07.2025

‘Kırmızı çizgi’ ön kesmektir. Bazen de üzerlerinden geçer, ‘üstü çizilmek’ olur. Suriye-İsrail arasında olası anlaşma adına Tel Aviv’in Amerika’ya getirdiği şartlardan birinin, “Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını tamamen çekmesi” olduğu yazılıp, söylendi. Haberdir, doğrudur, yanlıştır ayrı bahis olmakla beraber, “söz konusu” değildir.

Söz başka yerdedir.

Böyle bir şey olmayacak…


İsrail bunu söylediyse dahi, devam eden sadece saatler içinde “tersine” gelişmeler yaşandı…


Birincisi, ABD Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Şam’a verdiği ‘nasihattir’; “Şara,

yardım almalı

”. Tavsiyenin adreslediği yer Türkiye’dir…


İki, akabinde, Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklaması geldi; “Suriye yönetimi tarafından, savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve başta DAEŞ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında Türkiye’den resmi destek istenmiştir”…


Çok belli ki arkasından, iki ülke arasında savunma işbirliği anlaşması gelecek ve mümkün olduğunca kapsamlı/

geniş bir banda

oturtulacak…


Aslında, Ankara-Şam askeri ilişkileri Şara yönetiminin iş başına gelmesinden bu yana hep sıkı oldu. Çok doğal. Şu basit gerçeği de bildiğimiz halde veri kabul etmeyi sık atlıyoruz; TSK zaten Suriye’de. Bu varlıktan vazgeçilmesi aklı,

zamanı geri sarmaya

benzer…


Üç, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, “İsrail, Suriye’yi bölmeyi amaçlamaktadır. Suriye’yi bölmeye ve istikrarsızlaştırmaya doğru giderseniz, bunu milli güvenliğimize

doğrudan tehdit olarak algılar ve müdahale ederiz

”…


***


Artık bunun üzerine laf olmaz ve müdahaleyi de herhalde su sıkarak yapmayacağımıza göre… Tablo bu denli yalınken, bir evvelki yazımızda stratejik gerçeklik düzlemine basarak paylaştığımız üzere,

Suriye, Türkiye için gözden çıkarılabilecek, vazgeçilebilecek bir jeopolitik değer olmaktan........

© Yeni Şafak