Fon da fonmuş ha!
Nehirler tersine akar mı? Akar, niye akmasın! Bunca zaman yokuştan aktılar, bu sefer de yokuşa aksınlar. Kemal Bey’i en fazla eleştirenler şimdi onu savunuyor. Sular da şu günlerde tersin tersin gidebilir.
Son kurultay şaibe gerekçesiyle iptal edilecek ve Kemal Bey tekrar partinin başına geçecek diye bir telaş, bir endişe başladı ki… Bu ihtimalden fena hâlde rahatsız olanlar görülmemiş bir baskı yapar oldu.
“Git savcıyla konuş, şunu şunu söyle, davayı kapatsın.”
“Eğer mızıkçılık yaparsan, ben de bütün bildiklerimi anlatırım ha!”
Düne kadar kapısında bekleyenler, bugün dört cenahtan hücum ediyor.
Hakaretler toptan fiyatına. Neredeyse maliyetine.
Tehdit edenler bile olduğunu söyledi Kemal Bey. Ölüm tehdidi hafife alınacak bir konu değil.
Kimi elektrik direğine asalım, kimi silahla vuralım, kimi yakalım, kimi de taşlayalım diye fikir (ne fikir ama) atıyormuş orta yere.
Eskiler kırk katır ile kırk satır arasında seçme hakkı tanırdı. Bunlar iyice abartmış.
Tabii o zamanlar elektrik yok. Elektrik olmayınca direği de yok. Tüfek........
© Yeni Şafak
