menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kürtler ne istiyor? -3-

42 1
10.01.2025

Değerli dostlar,

Bu ülkenin Kürtleri de, tıpkı Türkleri gibi, yekpâre değildir. Farklı inançlara, mezheplere ve yaşam biçimlerine sahiptirler.

Kürtlerin siyasi tercihleri de, talepleri de farklı farklıdır. Herkesin farklılığına şiddet/terör devreye girmediği sürece saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Şiddet/terör esas alınmadığı sürece bırakalım herkes kendi isteklerini ve taleplerini özgürce dile getirsin. İnanıyoruz ki makul çoğunluğun iradesi sonuçta galip gelecektir.

Kürtler arasında ayrı devlet isteyen yok mu? Var elbette. Etnik temelde federasyon veya otonomi isteyen yok mu? Var elbette. Ama emin olunuz ki bu tür talepte bulunan Kürtlerin sayısı azınlıktadır. Makul çoğunluk etnik ve siyasi bölücülüğe şiddetle karşıdır.

İşte biz Demokrasi ve Birlik Derneği olarak o makul çoğunluğun sesiyiz.

Biz etnik temelde ayrı bir devlet, federasyon ve otonomi taleplerini, millet olarak birliğimizi parçalayacak, bekamıza tehdit oluşturacak ve son kertede hepimize kaybettirecek girişimler olarak görüp reddediyoruz.

Hepimizi ortaklaştıracak ve hepimize kazandıracak formül şudur: Etnikçi/kavmiyetçi temeldeki idari yapılar yerine, hepimizi farklılıklarımızla olduğu gibi kabul eden ve cümlemizi temel hak ve özgürlüklerde eşitleyen bir idari yapının oluşturulması.

Hepimize ait tek devletimiz olsun. Ama bu devlet sonuna kadar demokrat ve özgürlükçü olsun.

Yeni bir anayasa bu yüzden olmazsa olmaz bir öneme sahiptir.

Geliniz bu temeldeki bir anayasayı birlikte yaparak güçlü Türkiye’yi beraberce inşa edelim diyoruz.

Bu bahiste şu öneriyi de herkese salık veriyoruz: Diğer azınlıktaki Kürtlerin de şiddet ve terörle buluşmayan taleplerini düşmanca duygularla veya cezalandırıcı yöntemlerle bastırma yoluna gitmeden tolere etmesini bilirsek, yani dışlayıcı ve düşmanlaştırıcı bir anlayış ve tutumdan kaçınıp kucaklayan ve kendinden bilen bir anlayışta olursak, emin olunuz ki, o taleplerin hiç biri Türkiye için bir sorun teşkil etmez/etmeyecektir.

Tam tersine birlikte bir arada oluşturacağımız eşitliğe ve kardeşliğe dayalı, özgürlükçülüğü esas alan demokratik ve birlikçi Türkiye modeliyle en ayrıksı ve bölücü düşünceler bile zaman içerisinde sönümlenip gidecektir.

Dışlayarak ve baskılayarak sadece sorunları büyütmüş ve kanatmış oluruz.

Geçmişten herkes/hepimiz ders çıkarmalıyız.

Birbirimizi anlamaya yönelmeliyiz.

Birbirimize kulak vermeliyiz.

Birbirimizin acılarını paylaşmalıyız.

Acılarımızı yarıştıran değil ortaklaştıran bir anlayışla birbirimizle kucaklaşmalıyız.

Demokratik diyalogu esas almalıyız.

Sorunların çözümü için silahı ve şiddeti asla aklımızın ucundan dahi........

© Yeni Şafak