menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Efendimiz’in (sav) orucu-1

27 8
27.03.2024

Oruç, bir “kalkan”dı Efendimiz’e (sav) göre. Onu tutanı; her türlü günaha meyl etmekten “tutan”, her türlü yanlıştan koruyan. Onun için oruçlunun ağzını sadece yeme-içmeye değil, belki toplumsal bir varlık olan insan için daha da önemlisi olan, başkalarını incitecek kötü sözlere de kapatmasını isterdi. Hele oruçluyken, söz dalaşı yapmak veya kavga etmek, onun asla tasvip etmediği bir şeydi. Onun için “Size biri dalaşmak ve sataşmak isterse” ona “Ben oruçluyum kardeş! Ben oruçluyum!” deyip nefsine oruç tutturmasını ve asıl orucun manevî zevk ve faydasını o zaman hissedeceğini söylerdi. Muhtemelen orucun, günahlara ve kötülüklere karşı bir “kalkan” vazifesi görmesi gerektiğine işaretle, “Ramazan ayı girince, rahmet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.” buyurmuştu. Orucun bu koruyucu vasfı nedeniyle, evlenemeyip de harama düşme tehlikesi olanlara orucu tavsiye ederdi.

Oruç tutmak, yalnızca boğazı ve uçkuru tutmak değildi O’nun (sav) nazarında. Bilakis insanı bütüncül bir şekilde manevî açıdan olgunlaştırmayı hedefleyen bir mektepti oruç. Bir ahlâk eğitimi, bir nefs terbiye yöntemiydi. O sebeple oruç tuttuğunu zannettiği halde, yalan söyleyen ve yalan sözle amel eden kişilerin orucuna Allah Teâlâ’nın ihtiyacı olmadığını, bunların yanlarına kalacak kârın açlık ve susuzluk olduğunu söylerdi.

Oruç tutan kimsede meydana gelebilecek ağız kokusunu o kadar güzel betimlemişti ki; “Allah nezdinde o koku, misk kokusundan daha güzeldir.” buyurmuştu. Oruç tutan kimsenin elde edeceği mükâfatı, Rabb’inden kendisine ilham edilen bir sözle (hadîs-i kudsî) şöyle ifade etmişti: “Cenâb-ı Hak buyurmuştur ki: ‘Oruçlu kimse, benim rızama nâil olmak için yemeyi, içmeyi ve cinsel arzuları terk etmiştir. Oruç, doğrudan Bana yapılan, içine riya karışmayan bir ibadettir. Onun mükâfatını da doğrudan Ben vereceğim.’ ”

“Bir kapı var cennette…” derdi. “Adına ‘reyyân’ derler. Kimse giremez o kapıdan........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play