menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ben senin kadar umutlu değilim Ersin

131 1
04.02.2025

Yoldaşım, köşedaşım, programdaşım Ersin Çelik, kültürel iktidardan bahis açtığı son yazısını “İsmail Kılıçarslan da deşerse daha derinlerden devam edecek” cümlesiyle bitirip pası ayağıma bırakmış. Oradan devam edeyim. Ama önce Ersin’in “umut dolu” yazısından bir paragraf iliştireyim şuraya: “Hatırlayalım, birkaç yıl öncesine kadar İslami camianın gençlerini; değerlerinden ve gelenekten uzaklaşmakla suçlayan, misal ateizmin ve eşcinselliğin imam hatiplerde bile yaygınlaştığını iddia eden, buna paralel AK Parti’yi inşa eden zeminin kaydığını söyleyen yorumlar bir anda her tarafı sarmıştı. İnsanları kendi çocuğundan şüpheye düşürecek kadar etkili olmuştu yapılan tezvirat. Yurt dışından fonlanan medyanın arşivi böylesi haber, rapor ve analizlerle, sahte röportajlarla dolu. Bugün yeniden tartışmaya durduğumuz ‘Kültürel İktidar’ da tam olarak; iddiasını kaybetmiş, cesaretini yitirmiş, ne olursa olsun başaramayacağına inanmış, kendini, değerlerini, inancını inkâr edecek bir ezikliği dayatıyordu.”

Ersin’in ne dediğini ve niçin umutlu olduğunu elbette anlıyorum ama kültürün “endüstriyel bir üretim” olduğunu kabul etmeye yanaşmadığımız sürece bizden bir şey olmayacağına dair inancımda bir değişiklik yok.

Niçin yok? Şundan: Kültür üretenin endüstrinin içerisinde “fikriyle ve üretim becerisiyle” var olduğunu, olabildiğini hâlâ göremiyoruz Türkiye’de. Solda da göremiyoruz, sağda da. Sözgelimi Barımgillerde de göremiyoruz sözgelimi TRT’de de.

Mutlaka bir “selam”a ihtiyaç duyulan bir........

© Yeni Şafak