menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslamcılık ve solculuk insanlığın selameti için yaşamalıdır

32 5
05.10.2025

Filistin’in tamamında iki yıldır kesintisiz bir şekilde devam eden soykırım karşısında insanlığın verdiği sınav, bütün milletler için bir ayna vazifesi gördü. Kassam direnişçileri dünyayı değiştirdi ve kâinatta var olan bütün sahte insan hakları, adalet ve koruma mekanizmalarının; BM gibi kurumların ve Avrupa değerlerinin aslında olmadığını açığa çıkardı.

Gazze soykırımının ortaya çıkardığı bir diğer mesele de Batılı bütün devletlerin Siyonizm kuşatması altında olduğudur. Birinci Dünya Savaşı’nın üç büyük devleti olan Almanya, Fransa ve İngiltere doğrudan Siyonistler tarafından işgal edilmiş; sahte siyasetçilerin devlet idaresinde ve iradesinde hiçbir etkisi kalmamıştır.

ABD’ye gelince; AIPAC denen bir lobi şirketi, kongre üyelerinin ve senatonun büyük bölümünü satın almış, her bir kongre üyesi zorunlu olarak İsrail politikalarının kölesi hâline gelmiştir. Bugün ABD’de en çok tartışılan konu şudur: “İsrail mi bizi yönetiyor, yoksa biz mi dünya devletiyiz?” Tucker Carlson ise en acımasız soruyu sordu: “9 milyon nüfuslu bir devlet, 350 milyon nüfuslu bir devleti nasıl yönetir?”

Biz, Siyonizmin finans, medya ve yönetim tekeline sahip olduğunu biliyorduk; fakat bu tekelin ülkeler üzerine kurduğu tahakkümü dünyaya Gazze’deki mazlumlar öğretti. Ayçin Kantoğlu’nun, “Meğer dünyada özgür olan tek kara parçası Gazze imiş” sözü bugün daha büyük bir anlam kazandı.

Her günü bir yıl, hatta bin yıl gibi geçen soykırım günlerinde Filistinliler için zaman ağır aksa da insanlık adına küçük de olsa bir umut belirdi.

Sumud Filosu’na, 46 ülkeden adalet isteyen, mazlumdan........

© Yeni Şafak