İslam ülkeleri arasında saldırmazlık paktı mümkün müdür?
İslam İş birliği Teşkilatı, Kudüs’ün İsrail tarafından saldırıya uğraması ve Mescid-i Aksa’ya yönelik tehditler sonrası kurulmuştur. İsrail yönetiminin, Mescid-i Aksa’yı ortadan kaldırıp yerine Süleyman Tapınağı’nı inşa etmek gibi bir inancı olduğu artık dünyada sır değildir. Bu amaç doğrultusunda Siyonizm, Yahudi ırkının üstünlüğünü ve dünya halklarının Yahudiler tarafından idare edilmesi gerektiği inancıyla hareket etmektedir. Bu kehanet temelli stratejiler, kuruluşundan beri adım adım uygulanmaktadır.
Bugün, bağımsız bir Avrupa devleti, ABD veya küresel bir dünya sistemi kavramlarından bahsetmek güçleşmiştir. Çünkü bütün devletlerin kontrolü küresel Siyonizm’in elindedir. Rahmetli Teoman Duralı’nın “İngiliz Yahudi Medeniyeti” adını vermiş olduğu kitabı durumu özetlemektedir. İsrail’in Gazze işgali ve uluslararası sessizlikle birlikte daha da anlam kazanmıştır. Birleşmiş Milletler’deki tıkanıklık, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail’i soykırımla suçlaması ve karşılaşılan tehditler, bu durumu net biçimde ortaya koymaktadır.
Uzun süredir savunduğum bir tez vardır: ABD ve küresel güçler eskisi kadar güçlü değildir. Aynı şekilde Türkiye, Mısır, İran ve Pakistan gibi ülkeler de eskisi gibi zayıf değildir. Askeri kapasiteyi bir yana bırakırsak, 100 milyonluk bir nüfus bile dünya dengelerinde belirleyici bir unsur haline gelir ve kontrolü zorlaşır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra petrol krizleriyle zenginleşen Suudi........
© Yeni Şafak
