Yüz gemi Akdeniz’den Gazze sahiline yönelecek. Yüz binlerce insan karadan İsrail sınırlarına akın edecek. Bunu yapabiliriz, organize ederiz. İsrail bunu durduramaz, kilitlenir. İnsan ırkının en saf hali uyanmalı. Yoksa “soykırım küreselleşecek”.
Şöyle bir öneri ya da çağrı yapsak.
Akdeniz’den Gazze’ye yönelecek yüz gemilik bir filo oluşturulacak. Yolcu gemileri, yük gemileri, tekneler, sürat motorları, yatlar, balıkçı tekneleri ve aklımıza gelen bütün deniz araçları Akdeniz’in ortasında toplanacak.
Türkiye’den, Cezayir’den, Endonezya’dan, Malezya’dan, ABD’den, İngiltere’den, Fransa’dan, İspanya’dan, Norveç’ten, denize kıyısı olan bütün ülkelerden binlerce gönüllü bu gemilerde toplanacak.
Tamamen sivil, sadece gıda, su, iletişim araçları, yakıt ve genel anlamda erzak dışında hiçbir silah ve benzeri eşya taşımayacak. Sadece küresel vicdanı yanlarında getirip hep birlikte Gazze’ye yönelecek.
KADADAN YÜZ BİN KİŞİLİK İNSAN
SELİ İSRAİL SINIRLARINA AKACAK.
Aynı şekilde karadan da bir organizasyon yapılacak. Yüz bin kişilik bir insan seli Gazze’ye ve İsrail sınırlarına yönlendirilecek.
Türkiye’den, Suriye’den, Orta Asya ülkelerinden, Endonezya ve Malezya’dan, Pakistan’dan, Cezayir’den, Mısır’dan, Libya’dan, Kuzey Afrika ülkelerinden, Nijerya’dan ve orta Afrika ülkelerinden, Bosna’dan ve Balkan ülkelerinden, Fransa ve İspanya’dan ve bütün Avrupa ülkelerinden, Rusya’dan, Lübnan’dan, Ürdün’den, İran’dan…
Tamamen gönüllülük esasına göre, tamamen vicdani ilkelere göre, tamamen “insan tarihi”nin doğru tarafından bulunmayı esas alan, tamamen sivil, tamamen Gazze’deki soykırımın ve açlıkla öldürmelerin önüne geçmeyi amaçlayan, tecridi boşa çıkaracak yüz bin kişi.
HİÇBİR GÜÇ BU İNSANİ DALGAYI DURDURAMAZ.
İSRAİL “İNSANLIK DAİRESİNİN DIŞINA” ATILACAK.
Eminim, böyle bir organizasyon yapıldığında yüz bin değil yüzbinlerce kişi harekete geçecektir. Eminim, İsrail sınırlarına, Gazze’ye yönelecek bu kitleleri durduracak dünyada hiçbir güç yoktur ve durdurmayı da göze alamayacaktır.
Eminim, bu dalga, bu tsunami İsrail’i tamamen kilitleyecek, insanlık dairesinin dışına atacak ve diz çöktürecektir.
Böyle bir “Birleşmiş Milletler Hareketi” formatlamak sanıldığı kadar zor değil. Bu kadar insanı bir araya getirmek zor değil. Her ülkenin insani yardım kuruluşları, sivil grupları, cemaatleri, benzer teşkilatları var. Her ülkede bunlardan sadece birkaçı görevlendirilse bunuş yapabilir.
HER ÜLKEDEN ON BİN, YİRMİ BİN KİŞİ KATILACAK.
KÜÇÜK HESAPLARDAN BÜYÜK RAKAMLAR ÇIKACAK.
Ülkeler ve devlet yönetimleri de bu hareket edememezlikten oldukça rahatsız olduğu için, kaçınılmaz olarak bunun içinde yer alacaktır. Onların da elleri rahatlayacaktır.
İstihbarat yapılarının da dolaylı olarak bu organizasyonlarda yer alması gayet meşrudur hatta gereklidir.
Şahsen; ülkelerin bunu açıktan desteklemeleri gerektiğini, bunun kendilerine küresel ölçekte büyük etkinlik alanı açacağını düşünüyorum.
Düşünün her ülkeden on bin kişinin katıldığını. Kaç yüz bin insan eder? Yüz gemi ile yüz bin kişinin Akdeniz’den geldiğini…
Küçük hesapları birleştirdiğinizde dünyayı dolaşacak büyük rakamlar çıkar. Böyle bir kapı, böyle bir yol açıldığında bir insan seli oluşacaktır.........
© Yeni Şafak
