Steril bir hayat, hayat mıdır?
İçimizde bugün bize çok kıymetli görünen şeylerin pek çoğunu, vaktiyle bize çok ağır gelen bedeller ödeyerek elde ettik. Dün o bedelleri ödemeyi göze alamasaydık, bugün içimizde bu zenginliklerle yaşıyor olmayacaktık. Dünyada her şeyin bir bedeli var; iyi şeylerin de kötü şeylerin de… Şimdilerde popüler aygıtlar üzerinden insana bedel ödetmeyecek bir hayat projesi öneriliyor; tamamen steril, hayatı gerçek kılan pek çok tecrübeye kapılarını kapatan bir yaşama modeli… İnsanlar tarafından büyük ölçüde de satın alınmış bir model bu! Hayatın içinde acı tatlı tecrübelerle gelişen, olgunlaşan, eskilerin deyişiyle pişen ‘insan’dan, sadece mutlu edecek şeylere gözlerini açan gamsız ve dolayısıyla hikayesiz ‘insan’a evriliyoruz yavaş yavaş.
Her filmin içinde, o film komedi olsa bile belli bir dramatik yapı vardır; çünkü filmler hayatı, insanı ve bu ikisinin birbiriyle ilişkilerini anlatır. Öyle bir film düşünelim; yönetmeni filminden memnun kalmamış ve yeniden kurgulamaya karar vermiş olsun. Ve mesela, içindeki bütün dramatik unsurları, karakterleri, sözleri, durumları çıkararak filmini yeniden seyrimize sunsun. Film artık o sevdiğimiz film olabilir mi? Hatta film artık film olabilir mi? O ayıklanmış kurgudan sonra o film hayata ve insana........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d