Kalp taşıyan gemiler… Yeniden!
Bugün pek yapmadığım bir şey yapacağım; 2016 yılı Aralık ayında Mavi Marmara yola çıktığında ‘Gerçek Hayat’ için yazdığım bir yazıyı bu paragrafın altına alıntılayacağım. Neredeyse on koca yıl geçmiş aradan ama yazı bugüne yine de tam olarak uyuyor. Yazık ki acıları büyütmek dışında pek bir şey değişmemiş. Ne düşünmeli ne hissetmeli bilemiyorum; en çok keder herhalde! Ama o kalp taşıyan gemilerden oluşan gönüllüler filosu, dünyanın her yerinden insanları ortak bir insanlık davasında buluşturması bakımından sadece acıları değil umudu da beraberinde taşıyor bugün. Allah yollarını, bahtlarını açık etsin, hayırlara vesile kılsın:
“Güzel insanlar güzel gemilere binip gittiler. Dünyanın vicdan yükünü omuzlamak için gittiler. Bizim uykumuzu da uyanıp gittiler. Göz ucuyla bakıp dualar mırıldanıyor geride kalanlar. Bu kadarına yetiyor solukları. Azık olsun diye dualarını gönderiyorlar gidenlerin ardından. “İçimizden birileri kötülüğün karşısına dikilmeye gitti” deyip avunuyorlar. “O gemilerin içinde değiliz, ama o gemiler bizim kıyılarımızdan çıktı yola” diye seviniyorlar. “O yiğitliğin yeşerdiği topraklar bizim topraklarımız” diyorlar gözleri dolarak. Öyle diyor ve bununla........
© Yeni Şafak
