Dünyanın sisi, uğultusu
Bize hep “Bir şey eksik!” diyen bir ses var ya içimizde, haklı o ses! Gerçekten bir şey eksik! Hem de her şey haddinden fazlayken bir şey eksik! Ne peki eksik olan? Bizi tamam kılacak şey ne ise o! Hepimiz için aynı şey mi? Aslında özünde aynı şey ama belli ki herkesin aradığı yer birbirinden farklı… Aynı yere varacak olsa bile yürüdüğü yol da diğerinden farklı…
“Hepimiz bir kuşatmadayız. İliklerimize kadar ıslanmışız. Gel gör ki acizlik elveriyor, birden tenhalık basıyor. İçimizin mikropları içimize bir aykırı çöp uzanmayagörsün, hep birden o çılgın danslarına başlıyorlar. Şerha şerha yararak kalbimizi, yeniden ve bir daha ebedi uykusuna, sevgili gafletine terk ediyorlar. Hakikata yeniden ve bir ilâhî vesile, bir lütuf ile tutununcaya kadar” diye yazmış Mustafa Kutlu, meselenin bam telini isminde aşikâr eden ‘Yoksulluk İçimizde’ kitabında.
Dünyaya eksilerek geldik, dünya eksilmişlerin yeri… Dünya hayatı eksilmişlerin kendilerini tamamlayacak şeyi arama yeri… Tastamamlık diye bir şey olduğunu eksilmiş olmaktan bilmenin, anlamanın yeri… Eksiksizi eksiklerinden arayıp bulmanın yeri… Yani dünyada isek hep bir şey eksik olacak. Lakin bunu böylece hissediyor olmamız da bizimle hakikat arasında görünmez bir köprü vazifesi görecek. Eksikliğinin farkında........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein