Ağaçlar bize sarılmaz mı?
Bir şeye bizim baktığımızdan başka türlü bakılabileceğini gösteren şeylerden biri bizimkinden başka zihinlere düşen ifadelerdir. Bu gerçeği dünyanın her bir köşesinde kaleme alınmış milyonlarca farklı metinde rahatlıkla teşhis edebiliriz. Metinleri; yani şiirleri, hikayeleri, romanları, denemeleri, anlatıları biraz da bu yüzden okuruz, okumalıyız. Bir başkasından bakmak, bir başkasından görmek, bir başkasından anlamak, bir başkasından hissedebilmek için… Neden gerekli bu? Tek bir bakışa, tek bir görüşe, tek bir anlayışa, tek bir hissedişe sabitlenmemek, iç dünyamızda tek bir insanın, yani sadece kendimizin zihinsel ve duygusal kapasitesine mahkum kalmamak, hayatı en dar haliyle yaşayıp gitmemek için… Yaradılışın sırlarından ve ilahi sanatın tezahürlerinden biri budur, birbirini besleyen, bütünleyen bu sonsuz zenginlik ve çeşitliliktir Allahualem. Varoluşumuzun (kendimizi var sanışımızın) bütün hikayesi buradan, insanlar arası bu farklılık, ayrılık ve benzemezlikten doğar. Kendimizle, birbirimizle, çevremizle, tabiatla, diğer canlılarla ve nesnelerle ilişkimiz, birbirinden daha önemsiz olmaksızın birbirine eklemlenerek bu büyük hikâyeyi tamamlar. Yaşadığımız her şeyin aynı zamanda şahidiyizdir. Hayatımızla anlattığımız her şey, bütün benzersizliği ve kendine özgülüğü içinde, bize anlatılan daha büyük bir hikâyenin........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d