menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ne olacak bu anne babaların hali?

75 1
19.04.2024

Birkaç yıldır her bayram gerçek hesap sahiplerinin sosyal medyadaki bayram gözlemlerini itina ile biriktiriyorum. Sahih hesap derken kastettiğimin sanal bir ismin ve kimliğin ardına saklanmayan gerçek hayatta iletişime geçebileceğimiz kişilere dair hesap olduğunu izah etmeme gerek yok zannediyorum.

2024 Ramazan Bayramı için gözleminden ve duygularından istifade ettiğim hesap, bir doktor hanıma ait. Şöyle diyor @betuldoganakkas:

“Üzülerek söylüyorum ki ne bayramdan ne aile ziyaretlerinden bir tat almıyorum. Çok çok küçük yaşta çocukların ellerinde telefon, odalarında saatlerce yalnızlar… Bayramlarda, aile ziyaretlerinde kısa videolara bağımlı olmuş zombiler görmekten dert sahibi oluyorum.

Çocuğa her şeyi sansürsüzce söyleyebilecek, izletebilecek biriyle 9 yaşında birini yalnız bırakır mısınız? O yaşta bir çocuğu akıllı telefon sahibi yapınca daha da kötüsünü yapıyorsunuz.

Çocuklar -5/17 yaş arası gözlemim- minimum iletişim, aileyle ortak zaman yok, beraber film izleme, sohbet etme, sofra kurup kaldırma, ev işlerine katılma yok… sadece ellerinde telefon video izliyorlar.

Birincisi, nasıl bir insan bekliyorsunuz bu sürecin sonunda? Her ekonomik seviyede böyle şeylere rastlıyorum, bir gruba mahsus değil ama ikincisi, bu çocukların hayatta neye ve nasıl çabalamasını bekliyorsunuz? Nasıl ders çalışsın, kitap okusun mesela?

Üçüncüsü, onlarla oynamak için bir oyuncağıyla gitmiş, ekran süresi ve kuralları belli bir çocuk, konuşmaya oynamaya çalışırken şunu fark ettim, bu bir tür zombilik, çünkü iki grup çocuk iletişim bile kuramıyorlar.

Tam da bu -eline telefon verme- durumu nedeniyle bu yıl oğlumu teravihe götürmedim, çünkü biz namazdayken arkada çocuklar telefonla oyun oynuyorlar. O ve namaza katılan bazı çocuklar da bırakıp yanlarına gidiyorlardı.”

Dr. Betül Doğan Aktaş’ın yukarıda okuduğunuz zincir postunun altına çok farklı yorumlar geldi. O yorumlar Türkiye’de ve elbette dünyada da dijital kültürün getirdikleri ve götürdükleri konusunda en önemli meselenin öncelikle bir ebeveyn sorunu olduğunu ortaya koyuyor.

O halde doğru soru: “Ne olacak bu çocukların hali?” değil, “Ne olacak dijital kültürün esiri olmuş anne babaların hali?”

Aşağıda size 18 Ekim 2013 yılında yayınladığım bir bayram tanıklığımı sunuyorum. Bu yazıyı nazara vermemin sebebi şu: 11 yıl........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play