menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Vali değil, sanki kütüphane

93 1
21.04.2024

Tanıdığım ve bildiğim kadarıyla kitap muhabbeti en yüksek seviyeyi bulan valilerimizden biri de, Sayın Orhan Âlimoğlu’dur. O kadar ki, kendisi görev yaptığı illerimizde okuyan ve okutan vali olarak isimlendirilmiştir. Sakarya’da yaptığım kültür sohbetlerine birkaç defa katılma lütfunda bulunduğu için onun kitapla, ilimle, irfanla olan ülfetine ve ünsiyetine ben de yakından şahidim.

Geçen gün telefonuma gelen bir yazıdan bu değerli valimizin “Kitaplar Arasında” adıyla bir eser yayımladığını ve bu çalışmasında Seyyid Nizamoğlu, Mehmed Akif, Fatma Aliye Hanım, Tahirü’l – Mevlevi, Orhan Okay, Nezih Uzel, Mustafa Tahralı, Cahit Zarifoğlu, Memduh Cumhur gibi ilim ve kültür adamlarımıza yer verdiğini öğrendim. Bu vesileyle kendisini tebrik ediyorum, devamı temennisinde bulunuyorum.

Osmanlı kültür hayatına duyduğum büyük ilgi dolayısıyla ben de bir zamanlar “Âlim Paşalar” adıyla bir kitap yazma sevdasına düşmüştüm. Eğer bu düşüncem gerçekleşirse bu âlim paşaların, önemli bir bölümünü de “Âlim Valiler” teşkil edecek. İtiraf etmek gerekirse, bu sahada bir boşluk bulunuyor, diyebiliriz. Özellikle son devir Osmanlı paşaları arasında cilt cilt eserler kaleme almış, büyük büyük kütüphaneler kurmuş bir hayli vali bulunuyor. Eğer bunların hayatı ve eserleri efradını câmi, ağyarını mani bir üslupla yazılmış olsaydı, -hiç şüphesiz- biyografi kütüphanemiz daha da zenginleşirdi. Bu satırları okuduktan sonra niçin birkaç örnek vermiyorsun dememeniz için, bazı Osmanlı valilerinden ve eserlerinden kısaca bahsedeyim. İsterseniz Sırrı Paşa’dan başlayalım da bu işin sırrı anlaşılsın.

1844-1895 yılları arasında yaşayan âlim ve edip Giritli Sırrı Paşa Osmanlı devlet ricalinin en önemlilerinden biridir. Kandiye’de dünyaya gelen ve vezirlik makamına kadar yükselen bu paşamız Ankara, Trabzon, Diyarbakır, Sivas, Kastamonu, Adana ve Bağdat illerinde valilik görevinde bulundu. İkinci Diyarbakır valiliğinden dönüşünde İstanbul’da 11 Aralık 1895’de vefat etti. Cenaze masrafları Sultan İkinci Abdülhamit tarafından karşılandı ve Sultan İkinci Mahmut haziresine defnedildi. Kabir taşındaki şu yazı bile onun Osmanlı ulemasından değerli bir vali olduğunu göstermektedir:

“Hüve’l - Hallâku’l bâkî. Te’lifâtı diniyyesiyle ulemayı milleti İslamiyye ve hüsn-i idaresiyle vüzerayı Devlet-i Osmaniyye içinde bir mevki-i mümtaz ihraz etmiş olan Giritli Sırrı Paşa merhumun ruhiçün el........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play