menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sağ eliniz kuruyacak, diliniz damağınıza yapışacak

65 5
22.09.2025

Terör devleti İsrail’in soykırımcı Başbakanı Netanyahu, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’la bir diyaloğunu anlattı. Netanyahu, Mesut Yılmaz’dan Türkiye’de bulunan Siloam kitabesini istemiş, Yılmaz ise o dönem İBB Başkanı olan Erdoğan’ı gerekçe göstererek talebi geri çevirmiş.

ABD’nin Siyonist Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun da dinleyiciler arasında bulunduğu konuşmada Netanyahu şu ifadeleri de kullandı: “Burası bizim şehrimiz Sayın Erdoğan. Sizin değil, bizim şehrimiz. Her zaman bizim şehrimiz olacak. Bir daha bölünmeyecek.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cevabı ise keskin ve net oldu: “Kudüs-ü Şerif’i namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Biz Müslümanlar olarak Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız… Değil size o kitabeyi, Kudüs-ü Şerif’e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz!”

İncil, Tevrat ve Zebur’da, bu kitaplara sonradan eklenmiş, tarihi gerçeklerle uyuşmayan çok sayıda coğrafi yer ismi bulunuyor. Hristiyanlar ve Yahudiler, tahrif edilmiş kitaplarındaki masalları somutlaştırmak, Kudüs’ün kendilerine ait olduğunu ispatlamak için kanıt peşinde koşuyorlar. Yahudiler, sadece Kudüs’ün değil, kendilerine vadedildiğine inandıkları geniş bir coğrafyanın geçmişte de kendilerinin olduğunu ispat peşindeler. “Arkeoloji” dediğimiz şey aslında tam olarak bu amaçla ortaya çıkmış ve bu amaçla devam eden bir çaba. Netanyahu, Siloam Kitabesi’ni, “Bakın Kudüs bizimdi, işte bu da ispatı” diyebilmek için istiyor.

İslâm Ansiklopedisi’ne göre “Kudüs” şehrinin ismi tarihte ilk kez M.Ö. 19 ve 18’inci yüzyıllara ait Mısır metinlerinde “Urusalim” olarak geçiyor. Tevrat’ta şehrin ismi hiç geçmiyor ama Yahudi metinlerinde şehir “Yeruşalem” olarak isimlendiriliyor.........

© Yeni Şafak