menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kuklalar için hazin son yaklaşıyor

61 9
14.02.2025

Sultan Abdülhamid, 1908 yılında çok kritik bir hata yaparak, İstanbul’da gözetim atında tutulan Şerif Hüseyin’i Mekke Emiri olarak atadı.

Şerif Hüseyin ve sülalesi kendilerini Hz. Peygamber (sav)’in ailesi olan Beni Haşim’e nispet ediyor, “Haşimoğulları” ünvanını kullanıyor, Osmanlı Devleti’nin Mekke Emirliği vazifesini de bu mensubiyete binaen ellerinde tutuyorlardı.

Şerif Hüseyin İstanbul’dan Mekke’ye varınca Hicaz’da Osmanlı’ya ihanetin altyapısını hazırladı. İngiltere, gerek hilafetin Müslümanlar üzerindeki etkisini kırmak, gerekse Osmanlı’nın güney topraklarını karıştırarak diğer cephelerde elini rahatlatmak amacıyla Şerif Hüseyin’e yatırım yaptı. Hüseyin, güç şehvetiyle kendisini İngiltere’ye pazarlamaya zaten hazırdı. İngiliz ajanları Lawrence ve Gertrude Bell’in liderliğinde hazırlıklarını yaptı ve 1916’da, Mekke’de, başta Ecyad Kalesi ve Hükümet Konağı olmak üzere Osmanlı kışlalarına saldırı düzenleyerek isyanı başlatmış oldu.

Şerif Hüseyin’in hayali, Mersin ve Adana’dan başlayarak Aden’e kadar olan toprakların kralı olmaktı. İngilizlerden bunun sözünü de almıştı. Oğullarıyla birlikte İngiliz saflarında Osmanlı’ya karşı savaştı ancak savaş bitince İngilizler sözlerini tutmadılar. Sonuç Şerif Hüseyin için hezimet, hayal kırıklığı, ama en çok da izzetsizlikti. İngilizler, bugünkü Suudi Arabistan’ı Şerif Hüseyin ve oğlu Ali’den alarak Suud ailesine teslim etti. Diğer oğlu Faysal Suriye Kralı olmuştu ancak Fransızlar onu kovdular, Irak’a gitti, oranın “İngiliz Valisi” oldu. 1958’de........

© Yeni Şafak