menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İki iyi yolcuya dair

60 1
15.09.2025

Bugün 15’inci gün… Gazze’ye insani yardım ulaştıracak Sumud Filosu’nun yolcularından sevgili dostumuz Ersin Çelik, 15 gündür vatanından, ailesinden, sevdiklerinden, biz dostlarından uzakta. Her gün yazı ve videolarıyla hem bizi hem dünyayı gelişmelerden haberdar ediyor. Çok zorlu bir yolculuk. Günlerce eğitimler aldılar, testlerden geçtiler. Çokça tehdit edildiler; filonun Tunus’taki koluna iki kez saldırı düzenlendi. En ağırı da günlerce yola çıkmayı beklediler. Şimdi artık yoldalar. Asıl zorluk şimdi başlıyor. Açık denizde uzun ve meşakkatli bir yolculuk yapacaklar. Sonra İsrail’in baskılarına, zorbalıklarına, saldırılarına göğüs gerecekler. Belki bir süre gözaltında tutulacaklar. Eve dönmesi belki de haftalar sonra olacak.

Ersin, İstanbul’daki sıcak yatağını, güvenli alanını, ailesini, yakınlarını, dostlarını arkada bırakarak böylesine meşakkatli, riskli, tehlikeli yolculuğa neden çıktı? Para mı kazanacak? Hayır. Şöhret mi kazanacak? Zaten şöhretliydi. Kupa, madalya mı alacak? Yok. Makama, rütbeye mi ulaşacak? O da hayır. Necip Fazıl’ın o meşhur dizeleriyle, Ersin, “mukaddes yüke hamallık” yapıyor.

“Hamallık ki, sonunda ne rütbe var ne de mal / Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan / Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan…”

Artık çoğu kişiye böylesine hesapsız, çıkarsız, karşılıksız fedakarlıklar anlamsız geliyor. Oysa daha şimdiden Ersin ve arkadaşları dünyanın........

© Yeni Şafak