Fıtrattan doğan ‘Diriliş’!..
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya attığı o çok önemli kavramı kim, ne kadar sahipleniyor, içselleştiriyor, ifade edilmesi için ne boyutta katılım ve kararlılık gösteriyor henüz bilemiyoruz. O kavram,
Anadolu İhtilali…
Başta 19 Ağustos Salı günkü olmak üzere son yazılarımızda, uygun sohbet ortamlarında konunun önemini vurgulamak, katılımı, kararlılığı artırmak, geniş kitlelerce anlaşılmasını sağlamak için yapılması gerekenlere dair görüşlerimizi ifade etmeye çalıştık… Çalışmaya devam ediyoruz…
Anadolu insanının, fıtratını olduğu kadar tarihinin dönüm noktalarını da anlatmaya muktedir bu kavram üzerine epeyce düşünüyoruz… Bu düşünme sırasında bir de yapay zekâya soralım, bakalım ilham olabilecek mi dedik… Tabii ilk ilhamı biz ona verdik: “Fıtrat odaklı bir bakış açısıyla Anadolu İhtilali…”
Bir cevap geldi ki sormayın… Bir miktar anlayan çıksa yeter:
“Tarih, yalnızca siyasi ve askeri olayların toplamı değildir; aynı zamanda toplumların
ruhundan, kültüründen ve inanç dünyasından
süzülen bir akıştır. Anadolu coğrafyası, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, nice savaşlara, göçlere ve direnişlere tanıklık etmiştir. Bu topraklarda doğan her büyük hareketin arkasında, Anadolu insanının fıtratında saklı olan
sabır, direniş, kanaatkârlık ve adalet arayışı
vardır. İşte ‘Anadolu İhtilali’ kavramı, yalnızca askeri bir bağımsızlık mücadelesini değil, aynı zamanda bir ruhun, bir iradenin
yeniden doğuş
unu ifade eder.
Anadolu insanı, zorlu tabiat şartlarıyla yoğrulmuş, toprağıyla özdeşleşmiş bir kişilik taşır. Çalışkanlık, kanaatkârlık, misafirperverlik ve dayanışma onun en temel özelliklerindendir. Fakat bu özellikler, edilgen bir
‘boyun eğme’ hâli değildir;
tam tersine, gerektiğinde ayağa kalkıp hakkını savunabilme gücünü de barındırır. Anadolu insanının sabrı, pasif bir sabır değildir;
‘dirençli sabırdır’.
Bu, tarih boyunca
işgallere,........
© Yeni Şafak
